TÜRKONFED YÖNETİM KURULU BAŞKANI CELAL BEYSEL DOGÜNSİFED GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜRKONFED YÖNETİM KURULU BAŞKANI CELAL BEYSEL DOGÜNSİFED GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Celal Beysel'in, 28 Haziran 2006 tarihinde Diyarbakır'da yaptığı DOGÜNSİFED Genek Kurul Açılış Konuşması.

Değerli Başkanlar, Sevgili arkadaşlarım,

Konuşmama, bugün bize evsahipliği yapan DOGÜNSİFED’e ve Başkan Şeyhmus Akbaş’a teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bu teşekkürüm, hem konukseverlikleri hem de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu olarak, TÜRKONFED’e bugüne kadar yaptıkları katkılar ve bölgelerinde yürüttükleri çalışmalar için…

TÜSİAD’ın DOGÜNSİFED’e katılımıyla bu çalışmaların büyük bir ivme kazanacağı açıktır. Sayın Sabancı’ya, TÜSİAD Yönetim Kurulu’na ve üyelerine DOGÜNSİFED’e üyelik kararı alarak hem bu bölgeye, hem de Türkiye’de sanayici ve işadamlarının en büyük bağımsız gönüllü sivil toplum örgütü olan TÜRKONFED’e verdikleri destek için ayrıca teşekkür ediyorum.

Bugün 9000’e yakın gönüllü üyesi olan TÜRKONFED olarak geldiğimiz yeri değerlendirirken, bizim diğer iş dünyası örgütlenmelerinden en önemli farkımızın altını bir  kez daha çizmek istiyorum. Bu fark “gönüllülük“ kelimesinde ve üyelerimizin istekleri doğrultusunda, tabii ki demokratik yaklaşımlarla bağımsız hareket edebilme becerimizde yatıyor sevgili arkadaşlarım.

Devletin görev ve fonksiyonlarının yeniden tanımlandığı bir dönemde, gönüllü örgütleri herkesin çok iyi kavraması lazım. Çağdaş ülkelerde gönüllü örgütler, ekonomik, sosyal ve siyasal karar alma süreçlerinin demokratik katılım kanalını oluşturuyorlar. Problemleri tarif etme ve çözüm önerisi getirme bakımından, dışarıdan ya da yukarıdan bakan kurumlardan daha etkili çözümlere işaret edebiliyorlar. Bağımsız yapılarını koruyabildikleri, kendilerini iyi anlatabildikleri oranda da inandırıcı ve etkin olabiliyorlar. Ülke lehine atılan olumlu adımların kamuoyuna anlatılmasında da önemli roller üstlenebiliyorlar.

Kendi içlerinde doğru örgütlenebildikleri, kurumsallaşmaya önem verdikleri ve üyelerinin etkin katılımını sağlayacak mekanizmalar geliştirdikleri ölçüde, kurumsal hayatın gelişmesine de önemli katkılarda bulunuyorlar.

Biz de TÜRKONFED yönetimi olarak çalışmalarımızı yürütürken bizi güçlü kılan bu özelliğimizi hiç unutmuyoruz. Bu özelliğimizin önemini iyi kavrayıp, avantajlarını değerlendirmek, bu konularda taviz verildiğini düşündüğünüzde bizleri uyarmak siz üyelerimizin de önemli bir görevidir.

Sevgili arkadaşlarım,

İki hafta kadar önce Trabzon’da Başkanlar Konseyi için biraraya geldik.

Bildiğiniz gibi bu toplantılarımızda önemli bir çalışmayı da yürütüyoruz. Genel adı ”Sanayide Bölgesel ve Sektörel Göreli Üstünlükler” olan bu toplantılarda bölgeler bazında  karşılaştırmalı sektör analizi yapıyoruz.

Bizim bu çalışmamızı benzeri çalışmalardan farklı kılan önemli bir yönü var. Bu çalışmaları bahse konu bölgede oturan, sorunları bizzat yaşayanlar ile birlikte, onların verilerine ve eğilimlerine dayanarak yapıyoruz. Çalışmalarımız bütün bölgelerde tamamlandığında, tüm Türkiye’yi içeren çok önemli bir veri tabanı elde etmiş olacağımızı umuyoruz.

TÜRKONFED olarak bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz ve bu çalışmalarını sürdürdüğümüz Başkanlar Konseyleri ve Zirve’ler dışında, çok gerekli olduğuna inandığımız bir dizi etkinliğimiz daha var. Bu etkinliklerimizi genel olarak üyelerimizi bilgilendirme toplantıları olarak adlandırabiliriz.

Periyodik olarak ve her birini Anadolu’nun farklı kentlerinde düzenlediğimiz bu tür toplantıların birincisi, KOBİ’lerimiz ve derneklerimizle finansman ve fon konularında yaptığımız eğitim çalışmaları. Talep eden federasyon ve derneklerle birlikte AB Fon Eğitimleri ve Dünya Bankası Toplantıları düzenliyor, eğitim alıyoruz.

İkincisi ise, yine katılımcılara önemli katkısı olduğunu düşündüğümüz, TÜSİAD’ın AB ve UNICE nezdindeki temsilcisi Sayın Bahadır Kaleağası’nın güncel AB - Türkiye ilişkileri konusunda bilgi aktardığı toplantılar.

Bu toplantıları kendi kentlerinde düzenlenmesini isteyen derneklerimizin, TÜRKONFED Genel Sekreterliği ile temasa geçmesini öneririm.

Değerli arkadaşlarım,

Yine geçtiğimiz dönemde TÜRKONFED olarak iki önemli konu üzerinde odaklandık.

Birincisi, bölgesel kalkınma. Bu konu, Türkiye’nin kalkınma altyapısını sağlamlaştıracak en önemli konulardan biri. Bu bağlamda geçtiğimiz dönemde gecikmeli olarak da olsa, Bölgesel Kalkınma Ajansları yasası çıkartıldı. Biz Kalkınma Ajansları gibi bölgesel kalkınma konusunda kilit görevi yapacak olan kuruluşların yasada çizilen tanımını gereğinden fazla merkeziyetçi bulduk. Bu durumu da ilgili kurumlara ve kamuoyuna her fırsatta dile getirdik. Ankara OSTİM SİAD’ın ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz panel, uluslararası örnekleri de sergilemesi açısından son derece bilgilendirici nitelikteydi. Ancak tüm çabalarımıza rağmen yasa, merkeziyetçi yapısı düzeltilmeden çıkartıldı. Bu konudaki uyarılarımızı sürdüreceğiz. Ümidimiz, zaman içerisinde gerekli değişiklikler yapılarak yasanın merkeziyetçi ruhunun yumuşatılması.

Sahiplendiğimiz ikinci temel konu ise yine kalkınmamızda çok önemli bir yapı taşı olacak ve özellikle de KOBİ’lerin yetişmiş eleman sıkıntısını hafifletecek olan mesleki-teknik eğitim konusuydu. Bu konuda sesimizi duyurmak amacıyla Eğitim Reformu Girişimi ile ortaklaşa bir çalışma başlattık.

Bu çalışma çerçevesinde, mesleki eğitimin sorunlarını ve bu sorunların çözüm prensiplerini içeren bir rapor hazırladık. Bu rapor İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz uluslararası bir sempozyumda tartışıldı. Daha sonra geçen hafta Trabzon’daki Başkanlar Konseyi’nde de Trabzonlu sanayici ve işadamları, bürokratlar ve meslek lisesi öğretmenlerinin de katıldığı, fikir alışverişi yaptığımız bir panel düzenledik.

Bildiğiniz gibi Adana’da gerçekleştireceğimiz zirvemizin de teması, mesleki eğitim çerçevesinde, “Ekonominin Yeni Dar Boğazı: Yetişmiş Ara Eleman” olacak. Dolayısıyla bu konu çözüm önerilerimizle birlikte Aralık ayında bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunulacak.

İlgili kurumlardan ve basından aldığımız geri dönüşler, bu konuyu ön plana çıkartarak isabetli bir çalışma yaptığımızı gösteriyor. TÜRKONFED olarak siz değerli DOGÜNSİFED üyesi sanayici ve işadamlarının bu konuda atacakları adımları destekleyeceğimizi buradan ifade etmek isterim. TÜRKONFED’in ve birlikte çalıştığımız ERG’nin bu konudaki bilgi birikimlerinden yararlanınız.

Sevgili arkadaşlarım,

Konuşmamı bitirmeden önce bir konuyu daha gündeme getirmek istiyorum. Geçtiğimiz dönemlerde, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimiz gerek siyasi gerekse ekonomik olarak çok sancılı yıllar yaşadı, Altyapı ve yatırımlar açısından ülke genelinden geride kaldı. Şimdi ise memnuniyetle görüyorum ki, bu konuda bazı hareketlenmeler var. Eğitim, sağlık ve sulama konularında hükümetin bölgeye olan duyarlılığı artış göstermiş. Bunun bölge insanının refaha ulaşma ve ekonomiye katkıda bulunma yönündeki yoğun çalışmalarına çok büyük destek sağlayacağından eminim. Zaten insanımızın biraz desteklenince büyük işler başarabilme yeteneği hepimizin malumu. Bu yeteneğimiz, bölgesel kalkınma konusunda en büyük dayanağımız olacaktır.

İzin verirseniz, bölgeye gereken destekle ilgili başka neler yapılabilir konusunda düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bölgenin sorunlarının çözülmesi daha fazla yatırımdan, hatta mümkünse yabancı yatırımcının doğrudan yatırım yapmasından geçiyor. Ancak unutmayın, yatırımcı çalışanları için, yatırımı için güvenlik ister, uygun sosyal ortam ister, yetişmiş eleman ister, Pazar ister, ulaşım kolaylığı ister. Bunlar olmadan yatırımcı beklemek, hayal kurmaktan ileri geçemez. Bu saydıklarımı gerçekleştirmek için el ele çalışmamız gerekiyor.

Doğu ve Güneydoğu’nun kalkınması, bölgesel olarak gelişmişlik farkının giderilmesi,  gençlere istihdam olanağı sağlanması için bu bölgelere özel olarak sağlanmış teşvikler gerekiyor. Genel olarak eğitime, özel olarak mesleki eğitime destek olunması gerekiyor. Teşvik sisteminin bölgesel üstünlüklerin analizine dayanması gerekiyor.

Hepsinden önemlisi bölge insanının, siz değerli işadamlarının dinlenmesi ve tedbirlere buna göre şekil verilmesi gerekiyor. Çünkü, değerli arkadaşlarım, bölgesel danışma olmadan, bölgesel kalkınma olmaz.

Doğu ve Güneydoğu’da yapılan çalışmaların artarak sürmesi ve genel kurulumuzun hayırlı olması dileklerimle konuşmama son verirken beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.

Paylaş: