Küresel ekonomide hem risk var hem fırsat

Küresel ekonomide hem risk var hem fırsat

TÜRKONFED’in Nisan ayı Ekonomik Görünüm Raporu’na göre küresel ekonomi, gelişmekte olan ülkeler için ihracatta fırsatlar sunarken, finansman konusunda risk barındırıyor.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından hazırlanan Aylık Ekonomik Görünüm Raporu-Nisan 2014 kamuoyuyla paylaşıldı. Raporda, küresel ekonominin gelişmekte olan ülkeler için hem önemli fırsatlar sunduğu, hem de risk barındırdığı belirtildi. Türkiye ekonomisiyle ilgili özet ve öngörülerin de bulunduğu raporda, düşük büyüme hızıyla ilgili görüşlere yer verildi. 

 

 BASIN BÜLTENİ

21 Nisan 2014

TURKon/BAS/14-13

Küresel ekonomide hem risk var hem fırsat

TÜRKONFED’in Nisan ayı Ekonomik Görünüm Raporu’na göre küresel ekonomi, gelişmekte olan ülkeler için ihracatta fırsatlar sunarken, finansman konusunda risk barındırıyor.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından hazırlanan Aylık Ekonomik Görünüm Raporu-Nisan 2014 kamuoyuyla paylaşıldı. Raporda, küresel ekonominin gelişmekte olan ülkeler için hem önemli fırsatlar sunduğu, hem de risk barındırdığı belirtildi. Türkiye ekonomisiyle ilgili özet ve öngörülerin de bulunduğu raporda, düşük büyüme hızıyla ilgili görüşlere yer verildi. Çalışmayla ilgili değerlendirmede bulunan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, büyüme hızını etkileyen faktörlerin yapısal sorunlar, küresel gelişmeler ve siyasi tansiyonun seviyesi olduğunu söyledi.

CARİ AÇIK SIKINTISI

Raporun giriş bölümünde, “Gelişmiş ülkelerde görülen toparlanma, özellikle ABD ekonomisindeki büyüme eğilimi gelişmekte olan ülkeler için ihracata yönelik fırsatlar sunarken, küresel likiditede daralma eğilimi de finansman sıkıntısını beraberinde getiriyor. Özellikle kamu açıkları ve cari açıkları yüksek ekonomiler için bu durum daha da sıkıntı verici. Bu olumsuz dış konjonktüre bir de siyasetteki sorunların eklenmesi, tabloyu hepten karartıyor. Sonuç büyümenin istenmeyen ölçüde düşmesi oluyor” ifadesine yer verildi.

BEKLENTİLER YÜKSEK DEĞİL

Türkiye’nin 2001 ile 2007 yılları arasında tüm dünyada gıpta ile bakılan bir büyüme performansı sergilediğinin belirtildiği çalışmada, 2008 yılından sonra bu performansın devam etmediği, 2011’in son çeyreğinden itibaren de yavaş büyüme dönemine girildiği kaydedildi. Devamında ise “2013 yılında yüzde 4 büyüyen ülke ekonomisi için bu yıl da büyüme beklentisi çok parlak değil. 2014 yılı büyüme beklentisi IMF’ye göre yüzde 2,3 Merkez Bankası beklenti anketine göre ise yüzde 2,7 seviyesine kadar geriledi. 2015 yılı için de büyüme beklentileri çok farklı görünmüyor. Büyümenin yavaşlaması ve dış finansman riskleri kredi notu üzerinde de baskı oluşturuyor.” denildi.

AVRUPA İÇİN IŞIK GÖRÜNDÜ

Raporu hazırlayanlar, küresel ekonomideki gelişmeleri değerlendirirken “Avrupa için de tünelin sonunda ışık gözüktü” ifadesini kullandı. Diğer yandan yükselen piyasalarda işlerin gelişmiş ülkeler kadar iyi gitmediği belirtildi ve şöyle devam edildi: “Türkiye’de olduğu gibi diğer yükselen piyasalarda da finansal piyasalardaki çalkantılar ve finansman maliyetindeki yükselme büyüme beklentilerini olumsuz etkiliyor. Üstelik birçok ülkenin gündemini işgal eden seçimler, siyasi riskleri yükseltip beklentileri olumsuz etkiliyor. IMF son raporunda bir önceki raporuna göre gelişmiş ülkelerin büyüme beklentisini yukarı yönlü revize ederken, yükselen piyasaların büyüme hedefini aşağı yönlü revize etti.”

SİYASİ GERİLİM RİSKİ

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, Türkiye ekonomisindeki düşük büyüme hızına dikkat çekti. Onatça şöyle konuştu: “Orta gelir tuzağından çıkmayı arzulayan Türkiye ekonomisinin düşük büyüme patikasından çıkması gerekiyor. Büyümede yavaşlamayı etkileyen temelde üç önemli faktör var. Bunlar yapısal sorunlar, küresel gelişmeler ve siyasi tansiyonun seviyesi. Mart seçimlerinden sonra siyasi tansiyonda önemli oranda bir düşme olduğu açıktır. Ancak, yine de Ağustos’taki seçimler ve sonrasındaki milletvekili seçimleri dikkate alındığında şimdi azalmış olan gerilimin yeniden yükselmesi riski vardır. Küresel gelişmeler ise Türkiye gibi yükselen ekonomilere fırsatlar sunarken riskleri de beraberinde getirmektedir. Yine de, yavaş da olsa dünya ekonomisinde olumlu gelişmeler görülmesi ülke ekonomisi açısından sevindiricidir. En önemli faktör olan yapısal sorunlar için ise biraz daha beklememiz gerekiyor.”

Editöre Not:

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED)

“TÜRKONFED; Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve rekabet gücünü artırmak, sanayileşme perspektiflerini belirlemek, kamu reformu ve yerel yönetimler konusundaki çalışma ve uygulamaları izlemek, bölge ve sektörlerde girişimci örgütleri desteklemek amacıyla faaliyetini sürdürmektedir. TÜRKONFED, bünyesindeki 20 federasyon altında toplanan 141 dernek ile 208 milyar dolarlık iş hacmine sahip, 1 milyonu aşkın kişiye istihdam sağlayan, 65 milyar dolardan fazla ihracat yapan, 11 binden fazla iş insanını temsil etmektedir. Türkiye’nin bağımsız, tarafsız, gönüllü ve sivil örgütlerinden biri olan TÜRKONFED, iş dünyasının sorunlarına çok sesli, tarafsız ve yapıcı bakış açısıyla yaklaşmakta, çözüm önerileriyle sektörel ve ulusal ekonomi politikalarının oluşturulmasına destek olmaktadır. Bu bağlamda, ekonominin bölgesel ve sektörel perspektiflerini karar mercilerine aktararak Türkiye ekonomisinin gelişmesi için çalışmakta ve iş dünyasının uluslararası entegrasyonuna ve rekabet gücünün artırılmasına yardımcı olmaktadır. TÜRKONFED çatısı altında; İstanbul, Batı Anadolu, Marmara ve Kuzey Anadolu, Trakya, Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz, İç Anadolu, Güney Ege, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz, Çukurova, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Güneydoğu, Dicle ve Fırat Sanayici ve İşadamları Federasyonlarının yanı sıra Sektörel Dernekler Federasyonu, Türkiye Seramik Federasyonu ve Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu bulunmaktadır. www.turkonfed.org”

Detaylı bilgi için:

Communication Partner

Serpil Çakar 0 530 303 38 31 / serpilcakar@cpartner.com.tr

Handan Şahin 0507 695 73 30 / handansahin@cpartner.com.tr

 

 

Paylaş: