TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz'in 35. Girişim ve İş Dünyası Konseyi Açılış Konuşması

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz'in 35. Girişim ve İş Dünyası Konseyi Açılış Konuşması

Sayın Bakanımız, Bakan Yardımcımız,

Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım,

İş dünyası ve sivil toplum örgütlerinin değerli başkanları ve üyeleri, Bursa ilinin kıymetli işadamları,

Ülkemizin dört bir yanından gelen çok değerli TÜRKONFED üyeleri, Değerli basın mensupları,

TÜRKONFED 35. Girişim ve İş Dünyası Konseyi’ne hepiniz hoş geldiniz! Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, yoğun programına rağmen toplantımıza katılarak bizleri onurlandıran Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı’ya ve Kalkınma Bakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ceylan’a TÜRKONFED adına teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.

Değerli vaktini ayırarak toplantımıza katıldığı için TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ümit Boyner’e ve bizleri büyük bir misafirperverlikle ağırlayan MAKSİFED ve BUSİAD’a  da ayrıca teşekkür ediyoruz.

Girişim ve İş Dünyası Konseyi vesilesiyle bugün “Türkiye’de Bölgesel Ekonomik Gelişmeler” konulu bir de panel düzenleyeceğiz. Panelimizde bizlerle görüş ve bilgilerini paylaşacak olan; BEBKA Genel Sekreteri Sayın Dr. Mehmet Sait Cülfik’e Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sayın Ümit İzmen’e, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Doğruel’e ve Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Sayın Nahit Bingöl’e de huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.

Değerli konuklar,

Hatırlarsanız bu yıl ülkemizin “Davos”u için ilk adım Bursa, Uludağ’da atıldı. Mart ayında gerçekleşen, 1. Uludağ Ekonomi Zirvesi bu anlamda önemli bir girişimdi.

Bu adımın Bursa’da atılmasının sebebi, Bursa’nın Türkiye ekonomisinin aynası konumundaki illerden biri olmasıdır… Türkiye'nin ekonomisini anlamak istiyorsanız, Bursa'nın nabzını tutmanız yeterlidir.

Üretim yönüyle, ülke ve bölge ekonomisinin gelişmesine, ihracat yönüyle döviz girdisi sağlanmasına ve sanayi altyapısının güçlenmesine katkı sağlayan son derece dinamik bir ilimizdir Bursa.

Bu sebeple, 35.sini düzenlediğimiz Girişim ve İş Dünyası Konseyi’ni Bursa’da gerçekleştiriyor olmakla, TÜRKONFED olarak, bu dinamizmden büyük feyz alacağımıza inanıyoruz. Ve tabi, bugün burada, başta bölgesel kalkınma olmak üzere ülke ekonomimizi ilgilendiren konuları hep birlikte, açıklıkla tartışarak görüş ve düşüncelerimize derinlik kazandıracağımızı umut ediyoruz.

Değerli konuklar,

Ülkemiz ekonomisinden önce, dünya ekonomisi ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmak isterim.

Hepinizin çok yakından takip ettiği gibi, dünya ekonomisi, krizin etkilerini hala üzerinden atamadı. Avrupa Birliği’ndeki belirsizlikler, küresel ekonominin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor.

Büyüme tahminleri, işsizlik oranları pek iç açıcı değil… Avrupa Birliği Komisyonu bahar dönemi büyüme tahminlerine göre, AB ekonomisi 2012 yılında % 0,3 oranında daralacak, işsizlik oranı ise % 11’ler seviyesinde gerçekleşecek.

Biliyorsunuz, işsizlik Avrupa ülkeleri arasında çok önemli bir sorun. Yunanistan’da her iki gençten biri işsiz. İrlanda, İtalya ve Portekiz’de ise gençlerde işsizlik oranı yüzde 30 seviyelerinde.

Kamu borç stokunun GSYİH’ya oranı ise Almanya ve Fransa gibi Avrupa ekonomisinin itici gücü olan ülkelerde dahi yüzde 80’in üzerinde...

Ekonomideki bütün bu kötü gidişat, Avrupa’da siyasi ortamı da etkiliyor doğal olarak… Kemer sıkma politikalarına karşı Avrupa’da geniş bir muhalefet olduğu görülüyor.

Yunanistan’ın durumu ise belirsizliğini koruyor.

Avrupa şu soruları soruyor: Yunanistan parasal birlikte kalacak mı? Ayrılırsa maliyeti ne kadar olacak?

ABD’de ise işsizlikte kısmen bir iyileşme sağlanmış gibi gözükmekle birlikte istikrarlı ve düzenli bir iyileşmeden söz etmek hala mümkün değil.

Toplamda baktığımızda dünya ekonomisi hala çok önemli riskleri içinde barındırıyor. Bütün bu belirsizlikler ve riskler bizim ekonomimiz için de önemli bir tehdit elbette…

Türkiye ekonomisi, geçen yıl, kendi iç dinamiklerinin de katkısıyla yüzde 8,5 gibi bir büyüme ile çok iyi bir çıkış yakaladı.

2012 yılının ilk döneminde ise ekonomimiz büyümede hız kesti diyebiliriz; 2012 yılı için öngörülen büyüme yüzde 4...

Dünyadan bize yansıyan riskleri minimize etmek için özel sektörün kurumsallaşmada bir sonraki aşamaya çıkarılması önem taşıyor. Bu kapsamda, Türk Ticaret Kanunu’nda yapılacak değişiklikleri çok önemsiyoruz.

Türkiye’nin hem kendi potansiyelini ortaya çıkarabilmesi hem de küresel ekonominin fırsatlarından daha iyi yararlanabilmesi için kurumsallaşmasını bir üst düzeye taşıması gerekiyor. Bu açıdan Yeni Türk Ticaret Kanunu KOBİ’ler için önemli bir kilometre taşı...

Yeni TTK, KOBİ’lerimizin kurumsal yönetime geçişi için yapılan en büyük yasal reform… Kanun kurumsallaşmayı ve kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasını teşvik ediyor. Ve KOBİ’lerimizi uluslararası rekabete hazırlıyor.

Kurumsallaşmanın önemini yerelde gerçekleştirdiğimiz özel sektör buluşmalarımızda daha iyi görüyoruz. Özel sektörün bu kapsamda dönüşümü için TTK’nın çok önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz.

KOBİ’ler için yeni kanundaki en önemli düzenleme geç ödemeler direktifiydi. Geç ödemeleri engelleyen yasalar Avrupa’da yıllardır uygulanıyor. TÜRKONFED olarak, bu yasaların ülkemizde de yürürlüğe girmesi için hükümet ve kamu temsilcileri ile temaslarda bulunduk. Konu ile ilgili ayrıntılı araştırmalar ve çalışmalar yaptık. Bu konunun kanunda yer alması sürecinde çorbada tuzumuz olması bizi mutlu ediyor.

Bu maddenin hayata geçmesi, KOBİ’lerin alacaklarını zamanında tahsil etmelerini sağlayarak finansman sorunlarını büyük ölçüde aşmalarına destek olacak, finansal açıdan KOBİ’leri rahatlatacaktır.

Öte yandan, yeni kanunda hala birtakım düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu da ortada…

Özellikle hapis cezaları, şirket sırlarının ifşası ve güncel ekonomik yapıya ters düşen çeşitli kısıtlamalarda, kanunun devreye girmesinden önce mutlaka düzenleme yapılmalı. Bu düzeltmeler yapılırken, “ekonomik suça ekonomik ceza” ilkesinin göz önünde  bulundurulması gerektiğini savunuyoruz. Ayrıca, ticari sırların açığa çıkmasına yol açacak ya da haksız rekabete yol açacak uygulamalarda da değişiklik beklediğimizi belirtmek isterim.

Değerli konuklar,

Bursa, geçtiğimiz ay siyasi bir etkinliğe de ev sahipliği yaptı. Anayasa platformunun Türkiye çapında düzenlediği “Türkiye Konuşuyor” toplantılarının dokuzuncusu Bursa’da gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonunun değerli üyeleri, TÜRKONFED olarak biz, iş dünyası örgütleri ve meslek kuruluşları Anayasa’yı konuşmak üzere Bursa’da toplandık.

Bu demokratik platform sayesinde farklı coğrafyalarda toplumun tüm kesimlerinin anayasa beklentisi tartışıldı. TÜRKONFED olarak bizim de katıldığımız bu toplantılarda, birçok farklı ilde, kanun yapıcılara iletmek üzere farklı görüşler dile getirildi.

Şunu açıklıkla belirtmeliyim ki, toplumumuz yeni anayasadan özgürlük, katılım ve adalet bekliyor.

Mevcut anayasa gerekli olan reformların önünde en büyük engel. Dolayısıyla, yasalarda olması gereken detaylarla boğulmuş, yasaklarla örülmüş bir anayasa değil, kısa ve açık biçimde özgürlükleri düzenleyecek bir anayasa beklentisi içindeyiz.

TÜRKONFED olarak yeni anayasanın üç denge üzerine inşa edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Devlet erkleri arası denge, özgürlükler arası denge, devlet-birey arasındaki denge… Çoğulcu demokrasi “hukuk devleti, insan hakları, laiklik ve sosyal devlet” ilkeleri üzerine inşa edilmelidir. En büyük dileğimiz, Yeni Anayasanın özgürlükleri kısıtlayan değil, özgürlükleri düzenleyen ve toplumun tüm kesimlerinin kendini içinde bulduğu bir uzlaşma metni olmasıdır.

 

Değerli konuklar,

TÜRKONFED olarak, Türkiye’nin dünya ekonomileri arasında hak ettiği yeri almasında, biraz önce bahsettiğim Türk Ticaret Kanunu ve Anayasa kadar bölgesel kalkınmanın da tartışılmaz bir yeri olduğuna inanıyoruz…

Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için refahı ülke geneline yaymalıyız. Bölgeler arasındaki farklılıkları giderecek politikalar geliştirmeliyiz. Bunun için öncelikle bölgeleri derinlemesine incelemeliyiz. TÜRKONFED olarak bu alandaki çalışmalara öncülük ediyoruz.

Bölgesel kalkınma alanındaki çalışmalarımızı sıralayacak olursak;

“Yeni Dönem Yeni Hedefler” raporumuzda bölgesel kalkınma konusuna ayrıntılarıyla değindik.

2011 yılında, “Türkiye’de Bölgesel Kalkınma: Farklılıklar, Bağıntılar ve Yeni Bir Mekanizma Tasarımı” raporumuzu yayınladık.

Konuya akademik bir bakış açısı kazandırmak amacıyla “Kalkınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu”nu düzenledik.

Bu yıl da bölgesel kalkınma çalışmalarımıza yeni bir ivme kazandıracak olan “Yerel Dinamikler Toplantıları”nı hayata geçirdik. İlkini geçtiğimiz hafta Çorum’da düzenledik.

Yerel Dinamikler Toplantıları’na, ülkemizin bölgesel kalkınmasına ışık tutacak farklı illerde devam edeceğiz. Böylelikle bir yıl içinde dört farklı bölgenin ekonomi haritasını çıkarmayı hedefliyoruz. Yerel Dinamikler Toplantıları ile bölgelerimiz ve ülkemiz adına  yararlı sonuçlara ulaşacağımıza inanıyoruz.

Bölgesel kalkınma konusunda yürütmekte olduğumuz bir diğer çalışma ise Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fatma Doğruel tarafından hazırlanan “Bölgesel Kalkınma ve Kalkınma Ajansları” raporudur. Bu çalışmada, tabandan yani üyelerimizden gelen bilgileri de değerlendirerek kalkınma ajansları ile ilgili özgün öneriler getiriyoruz.

Değerli konuklar,

TÜRKONFED olarak biz, 16 federasyon, 130 dernek ve 10 binden fazla iş insanını temsil eden, Türkiye’nin en büyük bağımsız ve gönüllü iş dünyası örgütüyüz. Bu sebeple üzerimize düşen görev, Türkiye gündemini ilgilendiren konularda kalıcı çalışmalara imza atmaktır.

Türkiye’nin 2023 vizyonu bizim kılavuzumuzdur. Türkiye’ye; tarımdan eğitime, sürdürülebilir kalkınmadan bilgi ekonomisine kadar uzanan geniş bir yelpazeden bakıyoruz. Bölgesel ve sektörel açıdan ülke sathına yayılmış bir iş dünyası ve sivil toplum örgütü olarak Türkiye’nin 2023 vizyonu için katılımcı, müzakereci, paylaşımcı ve üreticiyiz.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2012 yılında da bölgesel kalkınma ve ülke ekonomisini etkileyen diğer pek çok önemli konuda iş dünyasının sesini kamuoyuna ve kanun yapıcılara duyurmaya devam edeceğiz.

Bugün düzenliyor olduğumuz Girişim ve İş Dünyası Konseyi ile yıl boyunca düzenleyeceğimiz diğer toplantılar bu anlamda önemli bir fırsat.

Bugün düzenlediğimiz toplantının özellikle bölgesel dinamikleri tartışacağımız bir ortam yarattığı için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Hepinizin bu konudaki görüşlerinizi paylaşmanızdan, tartışmamıza katılmanızdan çok yararlanacağız.

Bu toplantıya katıldığınız ve beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Paylaş: