Erdem Çenesiz`in 2011-2013 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı Tanıtım Toplantısı Açılış Konuşması

Erdem Çenesiz`in 2011-2013 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı Tanıtım Toplantısı Açılış Konuşması

Sayın Bakanım,

 

Değerli KOSGEB Başkanım,

 

Kamu kurumlarının ve İş dünyası örgütlerinin değerli başkanları Değerli konuklar,

Saygıdeğer basın mensupları,

 

Sözlerime hepinizi TÜRKONFED adına saygıyla selamlayarak başlamak istiyorum.

 

Bildiğiniz gibi TÜRKONFED, ülkenin dört bir köşesinden 10 bini aşkın KOBİ’yi temsil eden;

şeffaflık, bağımsızlık ve gönüllülük esasına dayanan bir iş dünyası kuruluşudur.

 

TÜRKONFED olarak ekonomilerin itici gücü olduğuna inandığımız, ülkenin belkemiği olarak gördüğümüz KOBİ’lerin sorunlarını duyurmak ve bunlara çözüm üretmenin temel görevlerimizin başında geldiğine inanıyoruz.

 

Bugün maalesef ülkemizin üretim ve yatırım ortamında geçmişten gelen birikmiş sıkıntılar yüzünden KOBİ’lerimiz ülkemiz ekonomisinde hak ettikleri noktaya ulaşamamışlardır.

 

Türkiye ekonomisinin gelişim sürecine baktığımızda, devletçilikle başlayan ekonomik kalkınma sürecinin, büyük özel sektör şirketlerinin başlıca aktör olduğu, ithal ikameci dönemle devam etmiş olduğunu görüyoruz. Bu iki yaklaşım da KOBİ’lerin gelişmesi, modernleşmesi ve ekonomik büyümenin sürükleyici gücü haline dönüşmesi için uygun bir zemin sağlayamadı.

 

Ardından ekonominin liberalleşme sürecine girdik. Bu süreçte piyasa ekonomisi kuralları gereği, büyük firmalara verilen devlet destekleri çekilirken; KOBİ’ler de kendilerini zorlu küresel  rekabet koşullarına hazırlayacak mekanizmalardan mahrum kaldı. KOBİ’lere yönelik kısıtlı sayıdaki destekler ise, geleceğin şekillendirilmesi amacına maalesef hizmet edemedi.

 

Bugün geldiğimiz noktada, ekonomide istikrar sağlanmış ve yapısal reform sürecinin gerekleri büyük ölçüde yerine getirilmiştir. Şimdi sıra iş ve yatırım ortamının daha iyileştirilmesine ve KOBİ’lerin dünya piyasalarındaki rekabetçiliğini artırmaya gelmiştir… KOBİ’lerin uluslararası rekabet gücünün artırılması, Türkiye’nin önündeki başlıca ekonomik hedef olmalıdır. Bu sağlanamadıkça, Türkiye’nin sürekli artan cari açıkla da baş etmesi mümkün olmayacaktır.

 

Değerli konuklar,

 

Cari işlem açığı bu senenin Mart ayında 60 milyar doları aşarak GSYH’ya oranı %7’nin üstüne çıktı.

 

Bu oranın makro ekonomik dengeler ve finansal istikrar için sorun olduğu gerçeğini hep birlikte dikkate almamız gerekiyor. Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda olduğu gibi Türkiye’de de, sıcak para girişleri TL’de aşırı değerlenmeye yol açıyor. Ekonomimiz bu nedenle cari açık üzerinde meydana gelen etkilerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Merkez Bankası’nın  bu riskler karşısında uygulamaya koyduğu yeni politika bileşiminin, cari açığı önlemek konusunda henüz arzu ettiğimiz etkiyi gösterdiğini söyleyemeyiz.

 

Buna rağmen cari açık sorununun yakın zamanda hafifletilmesi için Merkez Bankası’nın aldığı önlemlere devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Cari açığın uzun vadeli ve kesin çözümünün ise, üretimin yapısal dönüşümünün sağlanması olduğuna inanıyoruz. Bunun da başlıca koşulu KOBİ’lerin dönüşümünden geçiyor.

 

KOBİ’lerin bu dönüşümü gerçekleştirebilmesi, Ar-Ge ve inovasyon kapasitesi gelişmiş, istihdam yaratan, katma değeri yüksek ürünler üreten, küresel piyasalarda rekabet edebilen yapılar haline gelmeleri ile mümkündür.

 

Son dönemde bu doğrultuda atılan adımların umut verdiğini görüyoruz. Bu bağlamda Sayın Başbakanımızın yerlilik söylemlerini de son derece önemli buluyor ve mutlu oluyoruz.

 

KOBİ’lerin gerek finansa erişimine ilişkin sorunları, gerekse kurumsal yönetim becerilerinin geliştirilmesine yönelik atılması gereken adımlar, ülke gündeminde daha çok yer edinmeye başladı.

 

KOBİ’ler için son derece önemli olan geç ödemeler yasasının TTK’ya girmesinin bu değişimin  en önemli göstergelerinden birisi olduğunu düşünmekteyiz.

 

Bu direktifin yasalaşması sürecinde Sayın Bakanımız Nihat Ergun Bey’e bu yöndeki çabaları ve bizim sorunlarımızı dinlediği için teşekkürlerimizi arz etmek isterim. Keza, bize her zaman kapılarını açan, bizi anlayışla dinleyen Sayın KOSGEB Başkanı’na da ayrıca teşekkür etmek isterim.

 

Şimdi bu sürecin bir kademe daha yukarı taşınmasının zamanı geldi.

 

KOBİ’lere ilişkin bütün sorunların ve çözümlerinin yer aldığı; bütün kurumların elini taşın altına koyduğu konsolide bir planın, ülke ekonomisi için çok önemli bir adım olacağı inancındayız. Dolayısıyla, uzun bir süreç sonucunda hazırlanmış KOBİ strateji ve eylem planında emeği geçen herkese teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

 

Ümit ediyorum ki KOBİ strateji ve eylem planı ulusal ölçekte, sanayimizin daha üretken, daha verimli ve daha rekabetçi bir yapıya dönüşmesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca ülke kalkınmasında önemi iyice anlaşılan KOBİ’lerin daha inovatif, Ar-Ge odaklı üretime geçişinde önemli bir yol haritası olacaktır. TÜRKONFED olarak bu aşamadan sonra bize verilecek her türlü göreve hazır olduğumuzu belirtmek isterim.

 

Beni dinlediğiniz için teşekkür eder, saygılar sunarım.

Paylaş: