Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik

Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik

Giriş

7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 28 Temmuz 2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun’un 17. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 149. maddesinde bir değişiklik yaparak mahkemelerin, belirli durumlarda taraflardan birinin talebi üzerine veya re’sen duruşmaya ses ve görüntü nakli yoluyla katılım sağlanmasına karar verebileceğini düzenlemektedir. Bunun yanı sıra, yapılan değişiklikle ses ve görüntü nakli yoluyla duruşma icrasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak 30 Haziran 2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmî Gazete’de Hukuk Muhakemelerinde Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Hukuk Muhakemelerinde Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik

Yönetmeliğin amacı, hukuk yargılamalarında aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden, tarafın veya vekilinin duruşmaya katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine; tanığın, bilirkişinin, uzmanın ve diğer ilgililerin dinlenilmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak tanımlanmıştır. Yönetmeliğin uygulanmasında, hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerin yanı sıra aşağıdaki ilkelerin de göz önünde bulundurulacağı belirtilmektedir:

• Bilgi güvenliğinin sağlanması,

• Kişisel verilerin korunması,

• Hizmet kalitesinin dikkate sağlanması,

• Ulusal ve uluslararası standartlara uyum sağlanması.

Bu kapsamda, e-Duruşmada görüntü ile sesin aynı anda güvenli bir şekilde nakledilmesi ve görüntünün ilgilinin yüz ifadelerini, vücut hareketlerini, tavır ve davranışlarını gözlemlemeye; sesin ise ilgilinin duygularını anlamaya, söylediklerini anlaşılır ve net şekilde dinlemeye imkân verecek nitelikte olması gerekmektedir. e-Duruşma sırasında bilgi, belge ve deliller UYAP üzerinden anında iletilebilecektir.

Yönetmelik uyarınca, mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine talep eden tarafın veya vekilinin, duruşmaya e-Duruşma sistemi yoluyla katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine karar verebilir. Benzer şekilde, taraflardan birinin talebi üzerine, mahkeme tanığın, bilirkişinin, veya uzmanın e-Duruşma sistemi yoluyla dinlenilmesine karar verebilir.

e-Duruşma, UYAP mobil uygulamaları, avukat veya vatandaş portal üzerinden duruşma gününden en az iki iş günü öncesinde taraflardan biri veya vekili tarafından gerekçe gösterilmek suretiyle mahkemeden talep edilecektir. e-Duruşma talebi hakkında mahkemenin duruşma gününden en az bir iş günü önce kabul veya ret hususunda kesin nitelikteki kararını vermesi gerekmektedir. Aşağıdaki sebeplerden birinin bulunması durumunda e-Duruşma talebi gerekçesi gösterilmek suretiyle reddedilebilir:

• Talebin süresinde yapılmaması,

• Talebin hakkın kötüye kullanılması veya yargılamayı sürüncemede bırakma amacı taşıması,

• E-Duruşma yapılmasını zorlaştıran hukuki, fiilî veya teknik engellerin bulunması.

Bunlara ek olarak Yönetmelik, hastalığı, yaşlılığı veya engelliliği sebebiyle mahkemeye bizzat gelmesi durumunda zorluk yaşaması muhtemel olan taraf, tanık, bilirkişi, uzman ve diğer ilgililerin talepleri hâlinde öncelikli olarak e-Duruşma sistemi yoluyla dinlenilmelerine karar verileceğini düzenlemektedir.

Mahkemeler ayrıca tanığın, bilirkişinin veya uzmanın e-Duruşma sistemi yoluyla dinlenilmesine re’sen karar verebileceği gibi, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerde ilgililerin e-Duruşma sistemi yoluyla dinlenilmesine de re’sen karar verebilir.

Yönetmelik’te kendisine yer bulan bir diğer husus ise e-Duruşmaya katılımın sağlanabileceği yerlerdir. Bu çerçevede Yönetmelik, tanık, bilirkişi, uzman ve diğer ilgililerin e-Duruşmaya katılım sağlayabilecekleri yerleri de düzenlemenin yanı sıra, taraf vekillerinin (i) avukatlık bürolarından, (ii) baro tarafından bu amaç için belirlenen bölümden, (iii) adliyede bu amaca tahsis edilen yerden veya (iv) her türlü etki ve yönlendirmeden uzak olacak şekilde yüz ifadelerinin, vücut hareketlerinin, tavır ve davranışlarının gözlemlenmeye, duygularını anlamaya ve söylediklerini net bir şekilde dinlemeye imkân sağlayacak nitelikteki yerlerden e-Duruşmaya katılabileceklerini ifade etmektedir.

Tüm bunların yanı sıra, Yönetmelik’te e-Duruşma başlamadan önce duruşmaya katılan kişilerin kimlik tespitlerinin yapılacağı düzenlenmekte olup, farklı durum ve kişiler için çeşitli kimlik tespiti yöntemleri öngörülmektedir. Örnek olarak, e-Duruşmaya katılan taraf vekillerinin kimlik tespitlerinin güvenli elektronik imza veya mobil imza ile UYAP kayıtları ve benzeri yöntemler kullanılarak mahkemece yapılacağı ifade edilmektedir.

Yönetmeliğin e-Duruşmanın icrasına ilişkin hükmü uyarınca, e-Duruşma esnasında ses ve görüntü naklinin aynı anda sağlanamaz veya yaşanan bir kesinti kişilerin beyanlarının anlaşılmasını güçleştirirse, e-Duruşma yeniden açılacak olup, söz konusu aksaklığın devam etmesi hâlinde gerekçesi belirtilerek e-Duruşma sonlandırılacaktır.

Ayrıca Yönetmelik, e-Duruşma sırasında fotoğraf çekilmesini ve ses ve görüntü kaydı yapılmasını kati bir suretle yasaklamış, buna aykırı hareket edenlerin Türk Ceza Kanunu uyarınca cezai yaptırıma tabi olacağını belirtmiş, ancak zorunlu durumlarda gerekçesi de belirtilmek şartıyla mahkemelerin kayıt alınmasına karar verebileceğini düzenlemiştir.

Yönetmelik uyarınca e-Duruşmalara ilişkin olarak dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, davaya son veren işlemler olan feragat, kabul ve sulhe ilişkin beyanda bulunulması hâlinde mahkemece yeni bir duruşma günü tayin edileceği ve feragat, kabul ve sulhe ilişkin bu işlemin ancak tayin edilen günde (i) mahkeme huzurunda yenilenmesi, (ii) bu hususun duruşma tutanağına geçirilmesi ve (iii) tutanağın beyanda bulunan tarafından imza edilmesi halinde geçerli hâle geleceğidir.

Ayrıca beyanda bulunan tarafın, vekilin veya ilgililerin imzasının alınması gereken diğer durumlarda, mahkemece düzenlenen ve güvenli elektronik imza ile imzalanan duruşma tutanağı, e-Duruşmanın yapıldığı adliyeye elektronik ortamda gönderilecek olup, uzaktan duruşmaya tahsis edilen yerde görevlendirilen yazı işleri müdürü veya zabıt kâtibi, elektronik ortamda gelen duruşma tutanağının ilgili kısmına beyanda bulunanın imzasını alacak ve evrakın dijital bir kopyasını sistem üzerinden mahkemeye geri gönderecektir. Islak imzanın bulunduğu evrak aslının ise dosyasına posta yoluyla gönderileceği düzenlenmektedir.

Yorum

Yönetmeliğin yayınlanması ile birlikte e-Duruşma uygulamasının yaygınlık kazanması beklenmektedir. Adalet Bakanlığı’nın 29 Eylül 2021 tarihinde yayınladığı verilere göre e-duruşma sisteminin uygulandığı mahkeme sayısı 915’e yükselirken sistemin kullanıldığı toplam duruşma sayısı 25.705’e yükselmiş durumdadır. Adalet Bakanlığınca yürütülen dijital dönüşüm projeleri kapsamında e-Duruşma yapılan toplam mahkeme sayısının 2021 yılı içerisinde 1800’e, duruşma salonu sayısının ise 2000’e çıkması beklenirken, 2022 sonu itibariyle bu uygulamanın bütün mahkemelerde uygulanmasının hedeflendiği görülmektedir.

Son dönemdeki tecrübelerimiz, e-Duruşma uygulamasının mahkemelerde tam anlamıyla yerleşik hale gelmediğini ve dolayısıyla da avukatların e-Duruşma yapılması yönünde talepte bulunurken temkinli davrandıklarını göstermektedir. Bu nedenle taraf vekilleri, e-Duruşma talebinde bulunurken bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde mazeretli sayılmalarını da talep etmektedirler. Mahkemeler ise normalde duruşmadan bir gün önce ilgili talebi inceleyip konuya ilişkin kesin bir karar vermeleri gerekirken, talebi duruşma günü değerlendirmeye alabilmekte ve taraf vekilini mazeretli sayabilmektedir. Yönetmeliğin e-Duruşmalara ilişkin temel usul ve esaslara yer vermesi nedeniyle mahkemelere yol gösterici olması ve e-Duruşma uygulamasının yaygınlık kazanması beklenmektedir.

Uzun vadede ise e-Duruşma uygulamasının dava süreçlerini kolaylaştırması, uzmanlar ve tanıklar da dahil uyuşmazlığın çözümüne katkı sunabilecek tüm ilgililerin dava sürecine daha aktif katılmasını sağlayarak adil yargılanma ve mahkemeye erişim haklarına katkıda bulunması gündeme gelebilecektir.


-----

Uyuşmazlık Yönetimi

Beril Yayla Sapan, Asena Aytuğ Keser ve Kardelen Özden


Paylaş: