TÜSİAD / TCCI ve Mercator Stiftung tarafından düzenlenen “Türkiye-Avrupa Gelecek Forumu”, 2-9 Temmuz tarihleri arasında İzmir ve Sakız Adası'nda düzenlenecek toplantılar ile başlıyor. Forumun Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ele alan ilk toplantısı 3 Temmuz'da İzmir'de gerçekleştirildi.
TÜSİAD, Türkiye Değişim Kültürü İnisiyatifi (TCCI) ve Mercator Stiftung 02 – 09 Temmuz arasında İzmir ve Sakız Adası’nda “Turkey-Europe Future Forum / Türkiye-Avrupa Gelecek Forumu” adlı eğitim programının üçüncüsünü düzenliyor. Forum 2015 senesinde Avrupalı çeşitli sektörden genç liderler arasındaki ortak anlayışı geliştirmek amacıyla kuruldu. Programın eşbaşkanlığını Almanya Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu Eski Başkanı Ruprecht Polenz ve TÜSİAD Eski Başkanı (2010 – 2013) ve Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner yürütüyor. Ayrıca Forum’a AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini destek veriyor.
Eğitim programına Türkiye, Almanya ve Avrupa’dan 25-38 yaş arasında 33 genç uzman katılıyor. Program aracılığıyla bu genç liderlerin Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ortak incelemesine olanak sağlayan bir platform yaratılması amaçlanıyor.
“Reflecting Change / Değişimi Düşünmek” ana temasında gerçekleştirilecek bu seneki Forum çerçevesinde, Brexit, küreselleşme karşıtı akımlar, Türkiye – Avrupa Birliği ilişkileri gibi güncel sosyal ve politik trendler ele alınmakta.
Mercator Vakfı Direktörü ve “Türkiye: Değişim Kültürü İnisiyatifi (TCCI)” Danışma Kurulu Eş Başkanı Micheal Schwarz programa ilişkin “Bugün, genç liderlerin ve geleceğin politika yapıcılarının arasındaki etkileşimi desteklemeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Avrupa Birliği – Türkiye ve Almanya arasında istikrarlı ilişkiler eylem yeteneğine sahip ve birbirine kenetlenmiş bir Avrupa için gerekli” açıklamasını yaptı.
TÜSİAD Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Kaleağası ise TÜSİAD’ın üç senedir programa verdiği desteği vurgulayarak “Türkiye – Avrupa Gelecek Forumu kuruluşundan bu yana geçen kısa sürede, Türkiye – Almanya ikili ilişkilerinin ötesinde Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinin gelişimine katkı sağlayan yapıcı fikirler üretmekle kalmamış, Türkiye – Avrupa Birliği sivil toplum diyaloğunun geliştirilmesine de yardımcı olmuştur. AB süreci Türkiye’nin en önemli toplumsal değeri ve küresel rekabet gücü kaynağı olan demokrasisi için çok önemlidir. Ayrıca ülkemizin ekonomik kalkınması ve sosyal ilerlemesi açılarından AB ile ilişkiler iş dünyası için bir öncelik olmaya devam etmektedir” dedi.
“Türkiye Avrupa Gelecek Forum”u Türkiye – Avrupa Birliği’ndeki güncel gelişmelerin değerlendirildiği yuvarlak masa toplantıları, seminerler ve eğitimler ile 09 Temmuz 2017 tarihinde son bulacak. 3 Temmuz'da Swiss Otel Grand Efes’te gerçekleşen yuvarlak masa toplantısının moderatörlüğünü TÜRKONFED Genel Sekreteri Arda Batu yaparken, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Başkanı Aydın Buğra İlter, Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Sanem Oktar konuşmacılar arasında yer aldı.
EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter burada yaptığı konuşmada, Dünya’nın hızla değişen bir etkide olduğuna dikkat çekerek, “Dünya artık eskiden olduğu ya da düşündüğümüz bir yer değil. Öngörülebilirliğini kaybetti. Bir gün içinde ülkelerde teknolojiler, şirketler, ürünler değişebilir. Bu yeni Dünya’dır. Gelişmekte olan piyasaların yükselişi, yıkıcı teknolojilerin gücü, nüfusun yaşlanması, birbirine bağlı dünya ve jeopolitik dönüş, volatilite, belirsizlik, karmaşıklık ve belirsizliğin kısaltılmış hali olarak VUCA dönemini yaşamaktayız. Şunu söylemeliyim ki, yoksul ekonomileri de destekleyecek daha kapsamlı bir ticaret sistemi kurmanın bir yolunu bulmalıyız. Aksi halde terör, toplumsal huzursuzluk ve ülkeler arasındaki çatışmalar gibi bazı ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Aslında, daha fazla barış için işbirliği ve daha fazla serbest ticarete ihtiyacımız var.” Dedi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olması gereğine de dikkat çeken İlter, “Roma Antlaşması ve Ankara Anlaşması çerçevesinde, Türkiye hala Avrupa Birliği’ne tam üyelik için çabalamakta. Ancak AB tarafındaki samimi olmayan yaklaşımlar nedeniyle bir ilerleme kaydedilememekte. Yakın gelecekte AB var olursa, Türkiye’nin bu kulübün üyelerinden biri olması gerektiğine inanıyoruz. AB ile olan bu süreçten bağımsız olarak, Türkiye karşılıklı çıkarlar çerçevesinde diğer ülkelerle olan ilişkilerini de geliştirmeye devam etmelidir” dedi.