"Sürdürülebilir Kalkınma İçin Tek Gün Değil, Her Gün Kadın"

"Sürdürülebilir Kalkınma İçin Tek Gün Değil, Her Gün Kadın"

TÜRKONFED İDK Komisyonu’nca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayınlanan açıklamada, “Toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği temelinde ekonomiden siyasete hayatın her alanına kadınların aktif katılımını artırmalıyız. Kadın güçlenirse, toplum güçlenir; sürdürülebilir kalkınma ancak güçlü kadınlarla olur. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için, ‘tek gün değil, her gün kadın’ diyoruz” denildi.

7 Mart 2019 – İstanbul /  Üyesi olan 42 kadın derneğiyle Türkiye’nin en büyük örgütlü kadın gücü olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) İş Dünyasında Kadın (İDK) Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir açıklama yayınladı. “Kadın güçlenirse, toplum güçlenir; sürdürülebilir kalkınma ancak güçlü kadınlarla olur” diyen TÜRKONFED İDK, açıklamasında şunlar kaydedildi:

“TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıkladığı nüfus istatistiklerine göre ülkemizdeki nüfusun yüzde 49,8’ini kadınlar oluşturuyor. Yani toplumun yarısı kadınlardan oluşuyor. Son yıllarda işgücü ve istihdamda önemli iyileşmeler sağlayan ülkemiz; potansiyeli düşünüldüğünde, ekonomiden siyasete, karar alma mekanizmalarına kadınların katılımında hala istenen düzeyde değil. Yüzde 27-34 bandını aşacak toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği temelinde bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var. Tek kanatla uçmak mümkün değil!

Toplumun yarısını oluşturan kadınları, aktif ve etkin bir şekilde hayatın her alanına katmadan, sürdürülebilir kalkınma da pek mümkün görünmüyor. 2025’e kadar toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması halinde dünya ekonomisine 12 trilyon dolarlık bir katkının ortaya çıkacağı düşünüldüğünde, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması açısından potansiyelini hızla harekete geçirmesi gerekliliği de ortaya çıkıyor. Kadın elinin, emeğinin değmediği ülkelerde ekonomik kayıp yüzde 30’lara kadar çıkarken; kadının olmadığı yerde üretim, bereket, refah ve kalkınmanın olmadığı da görülüyor. İşletmeler, çalışan kadın sayısı artışı ile yüzde 35’lere varan verimlilik ve karlılık elde edebilir. Rakamlar dünya genelinde bu gerçeği ortaya koyuyor. Türkiye’nin kalkınma odaklı bir ekonomik model için potansiyelini kullanmasının çözümü de kadın gücünden geçiyor.

İDK olarak; kadının özellikle eğitim ve ekonomik alanda güçlenmesini çok önemsiyoruz. Eğitim seviyesinin yükselmesi, kadınların işgücüne katılım oranını artmasında çok hayati bir role sahip.

2016 yılı itibariyle lise mezunu kadınlarda işgücüne katılım oranı yüzde 33,7 iken, söz konusu oran meslek lisesi mezunlarında yüzde 41,4’e, üniversite mezunu kadınlarda yüzde 71,3’e yükselmektedir. Bu anlamıyla kadının çok yönlü güçlendirilmesini sadece ekonomik alanla sınırlı tutmuyor, hayatın tüm alanlarına aktif ve etkin katılımının sağlanmasının refah, huzur ve barış toplumu olmanın da en önemli kaldıracı olduğunu düşünüyoruz.

Güçlü kadının; güçlü toplum, güçlü ekonomi ve güçlü demokrasiye giden yolun anahtarı olduğuna inanıyoruz. Kadın güçlenirse, sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel yaşam alanlarına daha fazla sayıda ve etkinlik düzeyinde katılacaktır. Kısacası kadın güçlenirse, toplum güçlenir; sürdürülebilir kalkınma ancak güçlü kadınlarla olur. O nedenle; Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için, ‘tek gün değil, her gün kadın’ diyoruz.”

 

Paylaş: