“Hak Temelli ve Bütünlüklü Bir Çocuk Koruma Sistemi Kurulmalıdır"

“Hak Temelli ve Bütünlüklü Bir  Çocuk Koruma Sistemi Kurulmalıdır"

Çatısı altındaki 39 kadın derneği ile en örgütlü kadın gücünü temsil eden TÜRKONFED’in İş Dünyasında Kadın (İDK) Komisyonu Başkanı Nur Ger, son dönemde özellikle çocuğa yönelik artan şiddet ve istismara ilişkin acil aksiyon alıp, hak temelli ve bütünlüklü bir çocuk koruma sisteminin kurulması gerektiğini vurguladı. TÜRKONFED İDK Başkanı Ger, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

Öncelikle üzülerek, şiddete kurban verdiğimiz tüm çocuklarımıza ve kadınlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Art arda haberlerini kahrolarak aldığımız Eylül, Leyla hepimizin çocuklarıydı; neredeyse her gün Türkiye’nin dört bir yanından yitirdiğimiz kadınlar ise hepimizin kız kardeşleri… TÜRKONFED İDK olarak, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismarı en sert şekilde kınıyor, tüm suçluların en kısa sürede adalete hesap vermelerini temenni ediyoruz.

Ancak görüyoruz ki maalesef Türkiye’de çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet ve istismarla alakalı olarak alınan önlemler, bu konuda artan toplumsal duyarlılığa yetişemiyor. Bu noktada TÜRKONFED İDK olarak görüşümüz;

  • Çocukların istismardan korunması için önleyici ve koruyucu bir yaklaşıma sahip, odağına çocuğu alan, hak temelli ve bütünlüklü bir çocuk koruma sistemi kurulması adına acilen bir tasarı hazırlanmasıdır.
  • Kurulacak Çocuk Koruma Sistemi ise, bağımsız bir izleme mekanizması ile mutlaka denetlenmelidir.
  • Kurulacak mekanizmanın odak noktalarından ilki istismarı önlemek olmalıdır ve istismarın oluşmasına zemin sunabilecek her faktörle mücadele başlatılmalıdır.
  • Çocukların büyüme, yaşama, eğitim, sağlık ve korunma hakları öncelikli ve merkezde kılınmalı, aileler ve toplum çocuk hakları ve istismarı konusunda hızla farkındalığa kavuşturulmalıdır.
  • Kanunlardan eğitime, sosyal hayatın her alanında tüm işleyiş, çocukların ihtiyaçları doğrultusunda yeniden şekillendirilmelidir. 18 yaşın altındaki herkesin çocuk olduğundan hareketle, istismarın koşularını hazırlayan her alana yeniden bakılmalıdır.
  • Bu kapsamda çocukların evlendirilmesine olanak sağlayan yasal düzenlemeler ve MEB yönetmelikleri de dahil olmak üzere yasal her açık gözden geçirilmeli, çocukların eğitim dışında kalmalarına fırsat yaratılmamalı, yurt, kreş gibi toplu yaşadıkları kurumlar sürekli denetlenmelidir.
  • Çocuğun korunması tartışmasız devletin sorumluğudur. Kendi ebeveynlerinden uğradığı istismar da dahil olmak üzere çocuk, her türlü istismar ve şiddetten tümüyle korunmalıdır. Çocuğun bedensel ve ruhsal açıdan ‘iyiliğinin’ teminatının devlet olması gerektiği bilinciyle, çocukları sürekli gözlemlemek üzere yeni mekanizmalar geliştirilmelidir. Bu mekanizmada, çocuğun gelişim çağına göre, Sağlık Bakanlığı, aile hekimlikleri, Milli Eğitim Bakanlığı, kaymakamlar, valiler gibi mülki amirler ve Sosyal Hizmet Merkezleri çocuğun gözlem ve takibinden sorumlu tutulmalı, çocukla ilgili herhangi bir risk söz konusu olduğunda adli kurumlara bildirmeleri zorunlu kılınmalıdır.
  • İstismar yaşamış çocuklar koruma altına alınmalı, bedensel ve ruhsal güvenlikleri sağlanmalı, sınırsız psikolojik/psikiyatrik destek verilmeli, tüm bunlar için ise acilen bir müdahale ve başvuru sistemi kurulmalıdır. Söz konusu sisteme başta çocukların kendisi olmak üzere herkes kolaylıkla başvuruda bulunabilmelidir.
  • Yargılama süreçlerinde tümüyle çocuğu koruyacak ve başta çocuğunki olmak üzere toplumun da adalet duygusunu zedelemeyecek şekilde, hızlı bir yargı sürecine geçiş yapılmalıdır. Ayrıca istismarı yapana indirim sunan sistemdeki her türlü açığın önü hızla kapatılmalı ve değiştirilmelidir. Çocuğun istismarında, sorumluluğu ve dahli bulunan her kurum ve kişi de mutlaka cezai yaptırımlarla karşılaşmalıdır.
  • Çocuklara ve kadınlara şiddet ve istismarın sıkça yaşandığı ülkemizde acilen insanların vicdan ve adalet duygularını zedeleyen her şey bir kenara bırakılmalı, yarınlarımız için, gelişmiş bir toplum için, en temel insan hak ve özgürlükleri için, yepyeni bir sayfa açılmalıdır.

Paylaş: