Normalleşme Süreci İle Haziran Verilerinde İyileşme

Normalleşme Süreci İle Haziran Verilerinde İyileşme

Haziran ayına ilişkin öncü veriler salgın kısıtlamaların gevşetilmesinin gerek tüketici güven gerekse reel sektör ve imalat dışı sektörlere yansıdığına işaret ediyor. 

Tüketici Güven Endeksi son iki aylık düşüşünden sonra Haziran ayında bir önceki aya göre %5,8 oranında artarak 81,7 oldu. Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum ve maddi durum beklentisindeki pozitif gelişme endeksteki artışa katkı sağladı (Grafik 1). Reel kesim güven endeksi (ma) bir önceki aya göre 2,7 puan artarak 109,8 seviyesinde kaydedilirken, endeksteki artışta özellikle gelecek üç aya ilişkin ihracat sipariş miktarı ve üretim hacmi etkili oldu.(Tablo 1)


               

Grafik 1- Tüketici Güven Endeksi ve tüketici eğilimine                        Tablo 1- İktisadi Yönelim İstatistiklerine İlişkin Endeksler 

                      ilişkin endeksler, Haziran 2021                                                                      (mevsim etkisinden arındırılmış)


17 Mayısta sona eren tam kapanma tedbirleri sonrası imalat dışı sektörel güven endekslerinde de toparlanma kaydedildi. Hizmet sektöründe %6,2, perakende ticaret sektöründe %4,8 ve inşaat sektöründe %3,6 artış söz konusu. (Grafik 2)

Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan İmalat PMI verisi ise Mayıs ayında eşik değer olan 50'nin altına inerek daralmaya işaret etmesinin ardından Haziran ayında 51,3 olarak kaydedildi. (Grafik 3) Endeks bileşenlerine baktığımızda hem üretim hem de yeni siparişler Haziran ayında artış gösterirken, dışardan alınan yeni siparişlerde ise Ocak ayından beri en güçlü artış kaydedildi. 


                               

     Grafik 2- Sektörel Güven Endeksleri                                                          Grafik 3- Sanayi Üretimi (Yıllık % değişim) ve PMI (sol eksen)


Enflasyon tarafında beklentilerdeki bozulma devam ediyor. Temmuz ayı beklenti anketine göre yıl sonu enflasyon beklentisi %15,64’e yükselirken, yıl sonu dolar/TL beklentisi ise 8,95’ten 8,99’a yükseldi. (Grafik 4) TCMB, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, politika faizinin, enflasyonun üzerinde bir düzeyde tutulacağı mesajını vermişti. Hizmet sektörü geçici KDV indirimlerinin Temmuz sonunda sona ermesi, emtia fiyatları, elektrik, doğalgaz ve LPG zamları ile canlanan iç talep, enflasyon üzerinde risk oluşturuyor. Son zamlardan sonra yıl sonu enflasyonu %16-17 aralığında olması olası görünüyor. ÜFE ve TÜFE arasındaki farkın 25,4 puanla rekor seviyeye yükselmesi de gelecek aylarda enflasyon rakamları üzerindeki baskıyı arttırıyor. (Grafik 5) Bu tabloya paralel TCMB'nin mevcut faiz oranını düşürmesi için manevra alanı kalmadığını değerlendiriyoruz. 

                                    

Grafik 4- Cari Yıl Sonu TÜFE ve Dolar Beklentisi                                           Grafik 5- Yıllık ÜFE ve TÜFE 


Küresel piyasalarda ABD enflasyon ve istihdam verileri öne çıkarken, ABD’de tarım dışı istihdam, 700 bin kişilik beklentisini aşarak, 850 bin kişi arttı. Haziran ayı işsizlik oranının %5,9 yükselmesi, Fed’in faiz artırımı için istihdamda beklediği iyileşmenin henüz ulaşılamadığını gösteriyor. Diğer taraftan Fed’in 15-16 Haziran tarihinde gerçekleşen toplantısında faiz artışı tahminlerinin 2023 yılına gerilemesi, para politikasının beklenenden daha önce sıkılaşacağı beklentisini ilk etapta destekledi. Toplantı detaylarını içeren tutanaklarda ise üyelerin, tahvil alım programını azaltmak için gerekli koşulların henüz olgunlaşmadığı konusunda genel olarak anlaştığı gözlenirken, Fed’in tahvil alımlarını azaltma konusunda temkinli olacağı sinyali verildi. 


Paylaş: