Raporda aşıya erişimdeki eşitsizliğin, küresel toparlanma sürecini iki bloğa ayırdığı belirtiliyor. Özellikle gelişmiş ülkelerin ekonomik faaliyetlerinde bu yılın ilerleyen dönemlerinde normalleşmenin artması beklenirken, gelişmekte olan ve az gelişmiş ekonomilerde COVID-19 pandemisi ekonomik gidişat üzerinde risk oluşturmaya devam edecek.
IMF gelişmiş ekonomilerin 2021 büyüme tahminini %5,1'den %5,6'ya çıkartırken, gelişmekte olan ekonomilerin 2021 büyüme tahminini %6,7'den %6,3’e düşürdü
Büyümeye ilişkin tahminlere gelince, yayınlanan revizyonda 2021 yılı için %6 olan küresel ekonomik büyüme tahmini sabit tutulurken, 2022 yılı büyüme tahmini %4,4'ten %4,9'a yükseltildi. Gelişmiş ekonomilerin 2021 büyüme tahmini yukarı yönlü revize edilip %5,1'den %5,6'ya çıkarılırken, gelişmekte olan ekonomilerin 2021 büyüme tahmini ise %6,7'den %6,3’e düşürüldü. Gelişmiş ekonomilere ait tahmin artışının, büyük ölçüde bu ülkelerde (özellikle Amerika’da) artan mali destek paketlerden kaynaklandığı ifade ediliyor.
Ülkelere yönelik büyüme tahminlerinde ise, Türkiye ekonomisi için 2021 büyüme beklentisi %6'dan %5,8'e, 2022 büyüme beklentisi ise %3,5'ten %3,3'e düşürüldü. ABD için 2021 yılına ilişkin büyüme beklentisi %6,4'ten %7'ye yükseltilirken, Euro Bölgesi’nin bu yıla ilişkin büyüme tahmini %4,4'ten %4,6'ya yükseltilmiş bulunuyor.
Enflasyondaki artış geçici, 2022'de çoğu ülkede enflasyonun kriz öncesi seviyelerine dönmesi bekleniyor.
Raporda son zamanlardaki fiyat baskılarının çoğunlukla pandemi ile ilgili beklenmeyen gelişmeleri ve geçici arz-talep uyumsuzluklarını yansıttığı ancak yüksek belirsizliğe rağmen, 2022'de çoğu ülkede enflasyonun kriz öncesi seviyelerine dönmesinin beklendiği belirtiliyor. Raporda, bazı gelişmekte olan ekonomilerde kısmen yüksek gıda fiyatlarına bağlı olarak enflasyon artışı beklendiğine dikkat çekilirken, "Merkez bankalarının geçici enflasyon baskılarını değerlendirerek temel fiyat dinamikleri netleşene kadar parasal sıkılaştırmadan kaçınmalıdır" değerlendirmesinde bulunuldu. Ayrıca merkez bankalarından para politikası görünümüne ilişkin net bir iletişimin, hem enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasında hem de finansal koşulların erken sıkılaşma sürecine girmemesi kapsamında kilit rol oynayacağı vurgulanıyor.
Raporda enflasyon beklentilerinin beklenenden daha hızlı artması durumunda, gelişmiş ülkelerde para politikası görünümünde normalleşmeye gidilerek finansal koşullar hızla sıkılaşabileceğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca kötüleşen pandemi dinamiklerinin ve daha sıkı finansal koşulların gelişmekte olan ekonomilere çifte darbe yaratacağına ve toparlanmalarını ciddi şekilde geciktirebileceği belirtiliyor. ABD'de ve diğer gelişmiş ülkelerdeki büyük mali destekler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki ayrışmayı daha da belirginleştiriyor (Tablo 1).
Tablo 1- COVID-19 Pandemisi Karşısında Hükümet Ek Harcamaları
(2020 GSYİH'a göre yüzdesi)
