Eylülde OECD tarafından yayımlanan ara dönem ekonomik görünüm raporunda, 2021 yılı boyunca sağlanan güçlü mali desteklerin ve küresel çapta aşılanmanın yaygınlaşması ile ekonomik faaliyetteki toparlanmanın büyümeye tekrar hız kazandırdığı belirtildi.
OECD Ekonomik Görünüm Raporu Yayımlandı
Küresel GSYİH’da pandemi öncesi seviyelerine dönülse de özellikle aşılama oranlarının düşük olduğu gelişmekte olan ülkelerde, çıktı ve istihdam açıklarının devam ettiğine ve delta varyantının yine bu ülkelerde, tedarik zincirleri ve maliyetler üzerindeki baskıları arttırdığına dikkat çekildi.
Bu doğrultuda OECD, küresel ekonomiye ait büyüme tahminini 0,1 puan aşağı çekerek %5,7 olarak revize etti. Türkiye’ye ait 2021 yılı için büyüme tahminini ise 2,7 puan arttırarak %8,4'e yükseltirken, 2022 için büyüme tahminini %3,4'ten %3,1'e düşürdü. OECD Türkiye için sene sonu manşet enflasyon tahminini de %16’dan %17,8'e çıkardı.
Küresel Toparlanma Ülkeler Arasında Düzensiz Seyrediyor
Raporda ülkeler, sektörler ve demografik gruplar arasında, büyüme ve istihdam açısından farklı performanslar gözlenmesi nedeni (Grafik 1) ile küresel toparlanmada düzensizliğin devam ettiğinden bahsediliyor. ABD gibi üretimin salgın öncesi seviyelere döndüğü bazı ülkelerde, istihdam salgın öncesine göre daha düşük kalmaya devam ederken, özellikle Avrupa'da tam tersine istihdamın büyük ölçüde korunduğu, ancak üretimin ve toplam çalışma saatlerinin henüz tam olarak iyileşemediği belirtilmiş. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik aktivitesinde hızlı bir toparlanmanın meydana geldiği ancak buna, artan enflasyon baskılarının eşlik ettiğine dikkat çekilmiş.
Öte yandan, raporda pandemi kısıtlamalarının hafifletildiği veya enfeksiyon oranlarının düşük kaldığı ülkelerde, hizmet sektöründe artan tüketici harcamalarının ve destekleyici makroekonomik politikaların yardımıyla 2021'in ikinci çeyreğinde büyümenin keskin bir şekilde arttığını belirtiliyor.
OECD, gelişmiş ülkelerde talebi desteklemek için makroekonomik politikalardan gelen güçlü desteğin devam etmesi tavsiyesinde bulunuyor. Bu doğrultuda, Avrupa’da Yeni Nesil AB fonlarının yardımıyla artacak yatırım harcamalarının ve 2022'de ABD'nin altyapı harcamaları için açıklanacak ek bir desteğin, gelecek yılın toparlanmasına yardımcı olacak önemli faktörler olduğunu belirtiyor.
Raporda gelişmekte olan ülkelerdeki beklentilerin ise daha karışık olduğuna vurgu yapılıyor. Çin tarafında büyümenin salgın öncesi seviyelerine yakın kalacağı, emtia ihraç eden ülkelerin ise yüksek ihracat fiyatlarından ve artan mal talebinden yararlanacağı tahmin ediliyor. Diğer taraftan gelişmekte olan ülkelerde, yüksek enerji ve gıda fiyatlarının hane halkının reel gelirinde bozulmalara neden olduğuna dikkat çekiliyor.
Etkili Bir Para Politikası İçin Saydam ve Açık Sözlü Yönlendirme Önem Arz Ediyor
OECD raporunda, merkez bankalarına para politikalarını gevşek tutmaları ancak enflasyondaki artışın ne süreliğine tolere edilebileceği ve kontrol ufku konusunda da açık bir tutum sergilemeleri tavsiyesinde bulunuyor.
Mali Destekler Ekonominin Durumuna Bağlı Olmalıdır
Raporda, pandemi sürecinde uygulanan mali desteklerin esnek ve ekonomilerin durumuna bağlı olması gerektiği vurgulanıyor. ABD ve Euro bölgesi de dahil olmak üzere bu yıl uygulanan güçlü mali teşvik, talebi destekleyerek, gelirleri koruyarak, sağlık ve aşılar için bol harcama sağlayarak toparlanma için ivme sağlamaya devam ediyor. Buna ek olarak, raporda yakın vadedeki görünüm hala belirsizken politika desteğinin erken ve ani bir şekilde geri çekilmesinden kaçınılması önerisinde bulunuluyor. Önümüzdeki yıllarda, ancak ekonomi güçlendiği ve aşı kapsamı genişlediği takdirde krizle ilgili mali harcamalardaki azalmalar yapılması gerektiği belirtiliyor.
Son olarak raporda makroekonomik desteklere etkin ve iyi hedeflenmiş yapısal reformların eşlik etmesi gerektiği belirtiliyor. Bu doğrultuda, OECD üyesi ve önemli ortak ülkelere, “Going for Growth (2021)” raporunda yer alan yapısal politika önerileri sunuluyor. (Grafik 2)
