Enflasyon Tarafında Zorlu Dönemler Önümüzde

Enflasyon Tarafında Zorlu Dönemler Önümüzde

TÜİK verilerine göre Ekim’de yıllık tüketici enflasyonu %19,58’den %19,89’a yükseldi. Enflasyon bir önceki aya göre %2,39 artarken, bu artış piyasa beklentilerinin (% 2.6) altında gerçekleşti. 

Yıllık enflasyon oranı, Ocak 2019’da kaydedilen %20,35’lik oran sonrasında gerçekleşen en yüksek seviye oldu. Ekim ayında çekirdek B ve C enflasyonları ise yıllık bazda, sırasıyla, 0,13 ve 0,16 puan azalarak yu¨zde 18,50 ve yu¨zde 16,82 olarak gerc¸ekles¸ti.

Merkez Bankası, Eylül’de gerçekleştirdiği Para Politikası Toplantısı’nda; bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi, arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılması gerekliliği ve faiz kararında esas gösterge olarak, manşet enflasyon yerine çekirdek enflasyon alındığını belirterek 100 baz puanlık bir faiz indirimine gitmişti. Aynı şekilde, Ekim toplantısında da çekirdek enflasyondaki trendin dikkate alındığı vurgulanarak, politika faizi 200 baz puan daha indirilmişti.

Ana harcama gruplarına göre bakıldığında yıllık artışın en yüksek olduğu grup %27,41 ile gıda ve alkolsüz içecekler olurken, onu %25,23 ve %23,03 ile lokanta-oteller ve ev eşyası takip etti. Öte yandan çip krizi ve tedarik zinciri sorunları nedeniyle otomobil fiyatlarında artış yaşanmasına rağmen Ekim enflasyonuna bu kalemde bir yansıma olmaması dikkat çekti. Gıda enflasyonu yüzde 28,8 ile OECD ortalaması olan yüzde 4,5’in oldukça üzerinde seyrederken, enerji fiyatlarındaki artış yüzde 23,7 ile yine OECD ortalaması olan 18,9’un üzerinde bulunuyor.

                  

Grafik 1: B ve C Endeksleri (Mevsimsellikten Arındırılmıs¸,           Grafik2: TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları 

 Yıllıklandırılmıs¸ 3 Aylık Ortalama % Degˆis¸im) 

Ekim ayında petrol ve kömür gibi enerji fiyatları dolar bazında kayda değer bir oranda yükselirken, Türk lirasındaki değer kaybı ile birlikte enerji fiyatlarındaki yüksek artış, enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam etti. Ancak döviz kuru ve maliyetlerdeki artış, bu ayki enflasyon rakamına hala sınırlı yansımış durumda. Dolayısıyla bu gelişmelere ek olarak, KDV indirimlerinin sona ermesi sonucu yaşanacak fiyat artışları ile doğalgaz ve akaryakıt zamlarının, fiyatların genel seviyesine önümüzdeki aylarda belirgin şekilde yansımasını bekliyoruz. Bu çerçevede yıl sonu enflasyon beklentimiz %20.4 seviyesinde bulunuyor ve önümüzdeki yılın başında da yükselme eğiliminin devam etmesi olası görünüyor. 

    

Grafik 3: Ekim Ayı Yıllık Enflasyon (OECD Ülkeleri ve Türkiye)               Grafik 4: Ekim ayı Gıda Enflasyonu (OECD Ülkeleri ve Türkiye)

Bütün bu maliyet artışlarından etkilenen üretici enflasyonu da (ÜFE) Ekim'de yıllık %46,31 oldu. Böylelikle yıllık üretici enflasyonunda Haziran 2002'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşıldı. Bu rakamlar sonucunda tüketici ve üretici enflasyonu arasındaki makas da %26,4 ile rekor seviyeye yükseldi. Kasım ayında sanayi için %48 oranında artırılan doğalgaz fiyatı ve TL’de süren değer kaybı nedeni ile ÜFE’nin Kasım ayında da yükselmeye devam etmesini bekliyoruz. 

Grafik 5: Yıllık TÜFE ve ÜFE                                                                                    Grafik 6: Cari Yıl Sonu TÜFE ve Dolar Kuru Beklentisi

Gelişmekte olan ülkelerin güncel enflasyon verilerine ve reel politika faizlerine bakıldığında ise, Türkiye’de tüketici fiyatlarının ve para politikasının zıt yönlü hareket etmesinin, reel getirileri negatif bölgeye taşıdığı görülüyor. Gelişmekte olan merkez bankalarının çoğu enflasyon baskılarının artması sonucu sıkılaştırma politikasına doğru ilerlerken Türkiye bu noktada akranlarından ayrışıyor. TCMB Ekim ayı PPK toplantısında faiz indirimi ic¸in hala sınırlı bir alan olduğunu belirtmesi ile faiz indirimlerinin devam edebileceği sinyalini vermişti. Çekirdek göstergelerde kaydedilen düşüş Kasım ayı Para Politikası Toplantısında ilave bir faiz indirimi olasılığını güçlendiriyor. 

Grafik 7: Bazı gelişmekte olan ülkelerde güncel enflasyon oranı ve politika faizi

Paylaş: