Türkiye Ekonomisi 3. Çeyrekte %7,4 Büyüdü

Türkiye Ekonomisi 3. Çeyrekte %7,4 Büyüdü

TÜİK verilerine göre Türkiye ekonomisi yılın 3. Çeyreğinde yıllık bazda %7,4 büyüdü. Bir önceki çeyreğe göre ise %2,7’lik bir büyüme kaydedildi.

GSYİH bileşenlerinin büyüme oranlarına bakıldığında ise en yüksek yıllık büyümeyi gösteren grup %25,6 ile net ihracat oldu. Net ihracatı sırasıyla hükümet harcamaları (%9,6) ve hanehalkının tüketim harcamaları (%9,1) takip etti. Mal ve hizmet ithalatı bileşeni ise yıllık bazda %8,3 azaldı.

3. çeyrekte büyümeye en çok katkı sağlayan bileşen 6,8 puan ile net ihracat olurken, özel tüketim 5,4 puan ve kamu tüketimi 1,2 puan katkı sağladı. Öte yandan yatırımlar ve stok değişiklikleri sırasıyla 0,6 puan ve 5,4 puan negatif etki yaptı.

4. çeyreğe ilişkin öncü veriler iç talep tarafında güçlü görünümün devam ettiğine işaret ediyor. 26 Kasım haftası itibariyle, 4 haftalık ortalama kredi kartı harcamaları 40,6 milyar dolara ulaştı. Talep göstergelerinden olan konut satışları ise Ekim’de bir önceki yılın aynı ayına göre %14,9 artarak 137,4 bin adet oldu.

Grafik 1: Toplam Kredi Kartı Harcamaları (4 Haftalık)                                       Grafik 2: Aylara Göre Toplam Konut Satışları (4 Haftalık)             

Reel Kesim Güveni ve kapasite kullanım oranındaki sınırlı artış da büyümenin son çeyrekte devam ettiğine işaret ediyor. Kasım ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Sektör Güven Endeksi 112.0 ile önceki aya göre 0,7 puan artış gösterdi. Enflasyonist baskıların ve tedarik zincirlerindeki aksamaların Kasım ayında talebi olumsuz etkilemesine rağmen, Ağustos’tan itibaren düşüşe geçen PMI, Kasım’da ayında tekrar iyileşme göstererek 52 oldu.

Tablo 1: İktisadi Yönelim İstatistiklerine İlişkin Endeksler                                     Grafik 3: Sanayi Üretimi Yıllık Değişim (%) ve PMI

(mevsim etkisinden arındırılmış), Kaynak: TCMB


Beklentilerin üzerinde gelen 3. Çeyrek büyüme verilerini takiben güçlü talep ve ihracat göstergelerine paralel 2021 yılına ilişkin yıllık büyüme oranının %9-10 bandında olması olası görünüyor. Omicron varyantının seyri, döviz şoku nedeni ile beklentilerin üstünde seyreden enflasyon ve para politikasına ilişkin olası hamleler büyüme görünümü üzerine risk oluşturmaya devam ediyor.

Öte yandan, Fed Başkanı Powell’in son konuşmasında kalıcı yüksek enflasyon riskinin açıkça arttığını belirtmesi ve Aralık toplantısında varlık alımlarını azaltma sürecinin hızının artırılmasının gündemde olması, ABD tarafında olası bir faiz artırımının da önümüzdeki yıl Mart ayında olabileceği beklentisini güçlendiriyor. Fed ve diğer gelişmekte olan ülkeler tarafında, para politikasındaki sıkılaşma eğilimi ve enflasyon üzerindeki baskıların devam etmesi, önümüzdeki yıl içerisinde Türkiye için de para politikasının kademeli olarak sıkılaşması gerektiğini ve buna bağlı olarak büyüme ivmesinin yavaşlayabileceğini ortaya koyuyor. Buna paralel 2022 yılına ilişkin büyüme tahminimiz %3 seviyesinde bulunuyor.


Paylaş: