Singapur Konvansiyonu 11 Nisan 2022 Tarihinde Yürürlüğe Girdi

Singapur Konvansiyonu 11 Nisan 2022 Tarihinde Yürürlüğe Girdi

Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonu (“Singapur Konvansiyonu”), Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 20 Aralık 2018 tarihinde kabul edilmiş olup, Türkiye tarafından 07 Ağustos 2019 tarihinde Singapur’da imzalanmıştır.

7282  sayılı ve 25 Şubat 2021 kabul tarihli Kanun[1] ile Singapur Konvansiyonu’nun Türkiye tarafından onaylanması uygun bulunmuştur. Bu gelişmeyi takiben Singapur Konvansiyonu’nun onaylanması hakkında 21 Nisan 2021 tarihli ve 3866 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı[2] yürürlüğe girmiştir.

Son olarak, 24 Şubat 2022 tarihli ve 5235 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı[3] uyarınca, Singapur Konvansiyonu’nun yürürlük tarihi 11 Nisan 2022 olarak tespit edilmiştir.

Böylelikle, ticari bir uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk sonucunda taraflarca yazılı olarak akdedilen ve anlaşmanın kurulması anında uluslararası nitelikte olan sulh sözleşmeleri bakımından uygulama alanı bulan Singapur Konvansiyonu, Türkiye’de 11 Nisan 2022 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Singapur Konvansiyonu’nun Kapsamı

Singapur Konvansiyonu’nun 1. Maddesi uyarınca, Singapur Konvansiyonu, bir ticari uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk sonucunda taraflarca yazılı olarak yapılan ve yapıldığı sırada aşağıdaki şartlarla milletlerarası nitelik taşıyan sulh anlaşmalarına uygulanır:

• Sulh anlaşmasının en az iki tarafının iş yerlerinin farklı devletlerde olması; veya

• Sulh anlaşmasının taraflarının iş yerlerinin bulunduğu devletin:

• Sulh anlaşmasından doğan borcun esaslı bir kısmının ifa edileceği devletten; veya

• Sulh anlaşmasının konusunun en sıkı ilişkili olduğu devletten

farklı olması.

Taraflardan birinin birden fazla iş yeri varsa, ilgili iş yeri, sulh anlaşmasının yapıldığı sırada taraflarca bilinen veya öngörülen haller dikkate alınarak sulh anlaşmasıyla çözümlenen uyuşmazlıkla en sıkı ilişkiye sahip iş yeri olup, taraflardan birinin herhangi bir iş yerine sahip olmaması halinde iş yeri ibaresi mutat mesken olarak kabul edilmektedir.

Öte yandan, Singapur Konvansiyonu, aşağıdaki sulh anlaşmaları bakımından uygulama alanı bulmamaktadır:

• Taraflardan birinin (tüketici olarak) şahsı veya ailesi veya evi için yaptığı işlemlere ilişkin uyuşmazlıkların çözümü için yapılan sulh anlaşmaları,

• Aile, miras ve iş hukukuna ilişkin olan sulh anlaşmaları,

• Mahkemece tasdik edilen veya mahkeme yargılaması sırasında yapılan sulh anlaşmaları,

• Mahkemenin bulunduğu devlette mahkeme kararı olarak yerine getirilen sulh anlaşmaları,

• Hakem kararı olarak kaydedilen ve yerine getirilen sulh anlaşmaları.

Singapur Konvansiyonu uyarınca “arabuluculuk”, kullanılan ibarelere veya yürütülen usule bakılmaksızın, tarafların, aralarındaki uyuşmazlığı, uyuşmazlığın taraflarına bir çözüm dayatma yetkisine sahip olmayan üçüncü kişi veya kişilerin (arabulucuların) yardımıyla dostane bir çözüme kavuşturmaya çalıştıkları bir usulü ifade etmektedir.

Hukuki Yollara Başvurunun Reddi Sebepleri

Singapur Konvansiyonu’nun 5. maddesine göre, sulh anlaşmasına dayanmak isteyen tarafın diğer bir akit devletin yetkili makamı nezdinde hukuki yollara başvurması halinde, başvuruda bulunulan yetkili makam, aleyhine hukuki yola başvurulan tarafın istemi üzerine ve aşağıdaki hususların ispatlanması kaydıyla, söz konusu talebi reddedebilir:

• Sulh anlaşmasının taraflarından birinin ehliyetsiz olması,

• Sulh anlaşmasının taraflarca tabi kılındığı hukuka veya taraflarca tabi kılınan bir hukuk yoksa talebin yapıldığı yetkili makamın ait olduğu devletin hukukuna göre geçersiz ve hükümsüz olması veya işlerlik kazanmamış olması veya ifa edilebilir olmaması,

• Sulh anlaşmasının hükümlerine göre bağlayıcı veya nihai olmaması veya sonradan tadil edilmesi,

• Sulh anlaşmasına konu borcun ifa edilmiş olması veya açık ya da anlaşılabilir olmaması,

• Talebin kabul edilmesinin sulh anlaşmasının hükümlerine aykırı olması,

• Arabulucuya veya arabuluculuğa uygulanabilir standartların arabulucu tarafından ciddi şekilde ihlal edilmesi ve bu ihlal olmasaydı söz konusu tarafın sulh anlaşmasını yapmayacak olması, veya

• Arabulucunun tarafsızlığına veya bağımsızlığına ilişkin haklı şüphe uyandıracak durumları arabulucunun, taraflara ifşa etmemesi ve bu ifşayı yapmamasının taraf zerinde önemli veya haksız bir etki oluşturması, öyle ki, bu kusur olmasaydı söz konusu tarafın sulh anlaşmasını yapmayacak olması.

Başvurunun yapıldığı akit devletin yetkili makamı aynı zamanda aşağıdaki hususlardan birini tespit ederse de talebi reddedebilir:

• Talebin, başvurulan devletin kamu düzenine aykırı olması, veya

• Uyuşmazlığın konusunun başvurulan devletin hukukuna göre arabuluculuk yoluyla çözüme elverişli olmaması.

Görüldüğü üzere, Singapur Konvansiyonu’nda düzenlenen ret sebeplerinin, ülkemizde 08 Mayıs 1991 tarihli ve 3731 sayılı Kanunla onaylanan ve 25 Eylül 1991 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Konvansiyonu’nda düzenlenen ret sebepleriyle son derece benzer olduğu görülmektedir.

Yorum

Yukarıda açıklanan hususlara ek olarak genel ilkeler, sulh anlaşmasına dayanılması için gerekli başvuru şartları, paralel başvuru ve iddialar, diğer yasal düzenlemeler ve çekinceler gibi sair hususları düzenleyen ve toplam 16 maddeden oluşan Singapur Konvansiyonu, Türkiye’de 11 Nisan 2022 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Singapur Konvansiyonu’nda, taraf devletlerin arabuluculuk sonucu yapılan milletlerarası sulh anlaşmaları için farklı hukuki, sosyal ve ekonomik sisteme sahip devletler tarafından kabul edilebilir bir çerçevenin oluşturulmasının uluslararası ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacağı inancıyla hareket edildiği belirtilmektedir. Bu kapsamda, Singapur Konvansiyonu’nun, arabuluculuğun ticari uyuşmazlıklar bakımından kullanımını yaygınlaştırması beklenmektedir.

[1] 11 Mart 2021 tarihli ve 31420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

[2] 22 Nisan 2021 tarihli ve 31462 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

[3] 25 Şubat 2022 tarihli ve 31761 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

-----

Uyuşmazlık Yönetimi

Beril Yayla Sapan ve Kardelen Özden

Paylaş: