Türkiye'de İstihdam Sorunu ve Geleceği

Türkiye'de İstihdam Sorunu ve Geleceği

Türkiye’nin istihdam sorunu kısa erimli politikalar veya basit teşvikler ile arttırılabilir ve çözülebilir değildir.  Bu yazımızda  istihdam piyasasına ve geleceğine dair güncel bilgileri özet şekilde sunduk.


Tarihsel olarak baktığımızda istihdam sorununu, sanayileşme veya endüstrileşme sorunu olarak da görebiliriz. Şehirlere gelen  çoğunluğu vasıfsız işgücü statüsünde olan milyonlar hizmet sektörüne yığılmıştır. Günümüze geldiğimiz de ise görüyoruz ki düüşük bir istihdam oranına sahip Türkiye’de ekonomik büyüme anlamlı düzeyde istihdam yaratamamaktadır. Nitekim yapılan bir çalışmada (Altuntepe, 2022) 2010-2020 yıllarını kapsayan dönem bir bütün olarak değerlendirildiğinde; GSYH’nin pozitif büyüme göstermesi ve esneklik katsayılarının sıfırdan küçük olması nedeniyle her bir değişken için (TECE, FECE ve MECE)[1]  istihdam artışı negatif, verimlilik artışı pozitif bulunmuştur. Yani; büyüme iktisaden anlamlı bir istihdam yaratmamakta ancak verimlilik anlamlı bir düzeyde yükselmektedir. Bu kısır döngünün aşılması için ise kapsayıcı kalkınma planlarının ve ikiz (yeşil + dijital) dönüşüm temelinde sektörel planların hazırlanmalı ve kamu-özel sektörleri iş birliği çerçevesinde uygunlanmalıdır.

COVID-19 pandemisini kontrol altına almak için dünya çapında uygulanan mesafe tedbirleri, karantinalar ve diğer kısıtlayıcı önlemler, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en şiddetli ve ani küresel durgunluğu tetikledi. 2021 ortalarından itibaren, krizden çıkışta olumlu beklentiler devam ediyor fakat durum ülkeler arasında belirsiz ve eşit değil. COVID-19 krizi, OECD istihdam oranında 2019'daki %68,8'den 2020'de %66,1'e 2,7 puanlık bir düşüşe neden oldu. Türkiye’de ise istihdam oranında -2019 4. Çeyrekten 2022 2. Çeyreğe- %45,6’dan, %41,4’e 4,2 puanlık büyük bir daralma gerçekleşti (TÜİK). Türkiye’de Güncel İstihdam Durumu

Nüfus artışı neredeyse sabit bir hızla, istikrarlı bir şekilde, devam ederken, ekonominin istihdam yaratımı pandemi öncesinde yanıt veremediği gibi pandemi sonrasında ise istihdam edilen kişi sayısı ancak 2021 3. Çeyrek ile yakalanmış ve 4. Çeyrek’te aşılmıştır [Grafik-1]. Ancak buradaki en önemli hususlardan birisi işgücüne katılmayan nüfusun hala pandemi öncesindeki seviyenin üzerinde olmasıdır.

Grafik-1

 Grafik 2’de görüldüğü gibi pandemi sonrasında istihdam içindeki ücretli çalışan sayısı artmıştır. Nisan 2022 rakamlarıyla yıllık bazda ücretli çalışan artışında Ticaret-Hizmet ve Sanayi-İmalat sektörlerinin öncü olduğunu görüyoruz. Atıl işgücü oranı ile ücretli işgücünün ortak hareketi, ücretli işgücünün payındaki artışın bir nedeninin istihdam tabanındaki daralma olduğu düşünülmektedir

Grafik-2

İşsizlik iki başlık altında incelenmelidir: TÜİK işsizlik oranı ve atıl işgücü oranı. Atıl işgücünün iktisatçılarca geniş tanımlı işsizlik olarak da tanımlandığını belirtmek gerekir. Grafik-3’ten de görüldüğü gibi TÜİK tanımlı işsizlik seviyesi pandemi öncesi seviyesine dönerken, geniş tanımlı işsizlik pandemi öncesi seviyesinin üzerinde seyretmektedir. Dolayısıyla istihdam piyasasının pandemi şokunu hala atlatamadığını söyleyebiliriz. Grafik-1’deki işgücüne katılmayan nüfusun pandemi öncesinin üzerinde olması da atıl işgücü oranı ile beraber okunmalıdır.

Grafik-3

Türkiye’de İşgücü Verimliliği Sorunu

Türkiye’nin makroekonomik işgücü verimliliği (labour productivity) göstergeleri OECD ortalamasına yakın seyrederken, Grafik-4’te görüldüğü gibi KOBİ üretkenliğinde son sıralardadır.

Grafik-4

Mikro ve küçük ölçekli KOBİ’ler toplam istihdamın %56’sını sağlarken toplam katma değerdeki katkıları %21 seviyesindedir. Bu negatif ilişki KOBİ’lerin verimlilik problemine dair önemli bir göstergedir. Gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerde KOBİ’lerin ekonomiye katkısının daha fazla olması, KOBİ’leri destekleyici politikaların kalkınmada bölgesel kalkınma eşitsizliklerini giderme konusundaki önemini ortaya koymaktadır (KOBİ Raporu). Büyük firmalar, özellikle imalat sektöründe, ortalama olarak küçük firmalardan çok daha üretkendir. Bu, tipik olarak, sermaye yoğun üretim yoluyla ölçeğe göre artan getirileri yansıtmaktadır. Dolayısıyla tam bu noktada dijital dönüşümün önemini vurgulamak gerekiyor.

Aynı zamanda Bazı durumlarda, niş, yüksek marka veya yüksek fikri mülkiyet içerikli faaliyetlerdeki rekabet avantajlarını ve uygun maliyetli bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) yoğun kullanımını yansıtan küçük firmalar, özellikle iş hizmetleri sektöründe daha büyük firmalardan daha iyi performans gösterebilmektedir. 
Grafik-5’te görüldüğü gibi ‘satın alma gücü’ ile hesaplanmış işgücü verimliliğinde 40 OECD ülkesi arasında Türkiye 30. sıradadır. Ancak hatırlatmak gerekir ki satın alma paritesi endeksine göre Türkiye AB’nin %64’ü kadar satın alma gücüne sahiptir (TÜİK, 2021).

Grafik-5

Türkiye OECD verilerine göre üretkenlikte Güney Kore’nin önünde olsa da, 2022 1.Çeyrek itibariyle G. Kore’nin istihdam oranı %68 iken, Türkiye’de %46,6. Kısacası, makro düzeydeki üretkenlik göstergesi, istihdam desteklemekte yeterli değildir. Hatta dijitalleşme ve Endüstri 4.0 yatırımlarının işgücü ihtiyacını gittikçe azalttığı tartışılmaktadır.  Önümüzdeki dönemde sektörlerde girişilecek teknoloji ve otomasyon yatırımlarının ne ima ettiğine değineceğiz.

Dünya ve Türkiye’de İstihdam’ın Geleceği: 21.yy’de Luddizm[2]

Daron Acemoğlu teknolojinin yeni faaliyet kolları yarattığını söylüyor. Ancak Acemoğlu’na göre ortada artık iki yol var: biri otomasyon, diğeri ise çalışanların daha hızlı ve verimli çalışabileceği faaliyetler. Bu ikisi aynı hızda ilerlediği sürece ekonomi büyür ve gelir dağılımına etkisi o kadar da olumsuz olmaz. Fakat burada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için siyasi sorunlar yarata bilecek bir sorun var: Yıllar içinde oluşacak vasıfsız veya yarı-vasıflı işsiz ordusu için nasıl istihdam yaratılacaktır?

“Yeni bir Luddizm dalgasıyla karşı karşıya kalmamız mümkün mü?” sorusuna Acemoğlu şu cevabı veriyor: Luddizm beklediğimizden çok daha erken görülebilir. Aslında, bazı büyük sorunlara yol açabileceğinden bu dengesizliğe odaklanmamız gerekiyor. Birincisi, kaynaklarımızı doğru kullanmıyoruz. İkincisi, refah açısından iyi olmayan gelir dağılımı kötüleşiyor. Üçüncüsü, tüm bunları görmezden gelseniz bile, sürekli büyüme için verimli bir söz konusu değil. Bu dengesizliği çözmediğiniz sürece, önemli bir tepki ile karşı karşıya kalmamız muhtemeldir ve Ludditler tarihi öneme haiz bir örnektir. Sanayi 4.0 ve nesnelerin interneti şimdiden tabandan eleştiri almaya başladı. Türkiye’de ve Dünya’nın çeşitli yerlerinde 5G sanılarak baz istasyonlarına saldırılmasını ve protesto edilmesini de buna bir örnek olarak verebiliriz.

Bir Çözüm Önerisi Olarak Yeşil Sanayi Devrimi ve Yeşil İşler

Açıkcası Türkiye’nin istihdam sorunu kısa erimli politikalar veya basit teşvikler ile arttırılabilir ve çözülebilir değildir. Bu noktada ikiz dönüşüm özellikle de Yeşil Dönüşüm büyük bir öneme sahip. Yeşil işler, ister imalat ve inşaat gibi geleneksel sektörlerde olsun, isterse yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi yeni ortaya çıkan yeşil sektörlerde olsun, çevreyi korumaya veya eski haline getirmeye katkıda bulunan işlerdir.

 'Green Transtion' olarak belirtilen Yeşil Dönüşüm sürecinde, emisyonu yüksek iş tipleri ile yeşil işler uzun yıllar beraber var olacaktır. Dolayısıyla Yeşil Dönüşüm sürecinde yaratılacak her yeni bir iş istihdama katkı sağlayacaktır. Nitekim, yapılan kapsamlı bir çalışma (Jaeger et.al., 2021) her 1 milyon dolarlık yeşil yatırımın genellikle eşdeğer miktarda sürdürülemez yatırımlardan daha yakın vadede iş yarattığını ve bazen önemli ölçüde daha fazla iş olanağı yarattığını ortaya koyuyor. Özel sektördeki iş insanlarının sektörlerin ihitiyaç duyduğu çalışanlara 16-18 aylık bir eğitim süreci yeterli olmaktadır. Böylece Nisan 2022’de %20 olarak açıklanan genç işsizliğine de bir çözüm bulunabilir.

Dipnotlar

[1] Çalışmada toplam istihdam esnekliği (TECE), kadın istihdam esnekliği (FECE) ve erkek istihdam esnekliği (MECE).

[2] Ludditler, 19. yüzyılın başlarında, bir grup İngiliz tekstil işçisi ve dokumacısının işlerini kaybetmekten endişe ettikleri, bir protesto biçimi olarak dokuma makinelerini tahrip ettikleri bir hareket idi.

Kaynaklar

 -Altuntepe, N. (2022). Türkiye’de Ekonomik Büyümenin İstihdam Esnekliği (2010-2020) . Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 19 (1) , 233-247 . DOI: 10.33437/ksusbd.913812

 -Professor Daron Acemoğlu: ROBOTS VS. EMPLOYEES https://medium.com/kocuniversity/professor-daron-acemo%C4%9Flu-robots-vs-employees-1323dd4b34ce 

-OECD, https://www.oecd-ilibrary.org/sites/54337c24en/index.html?itemId=/content/component/54337c24-en 

-OECD, https://www.oecd-ilibrary.org/sites/0660689f-en/index.html?itemId=/content/component/0660689f-en#section-d1e43

-TÜİK SGP ,https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Satinalma-Gucu-Paritesi-(Gecici-Sonuclar)-2021-45863

-Jaeger, J., Walls, G., Clarke, E., Altamirano, J. C., Harsono, A., Mountford, H., ... & Tate, A. (2021). The Green Jobs Advantage: How Climate-friendly Investments Are Better Job Creators. Worl Resource Institute (WRI). https://www. ituc-csi. org/IMG/pdf/the_green_jobs_advantage_-_wri_nce_ and_ituc_working_paper. pdf.


Paylaş: