Kısmi Zafer, Gerçek Bir Zafer Midir?

Kısmi Zafer, Gerçek Bir Zafer Midir?

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ("BAM") tarafından 2021 ve 2023 yıllarında Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (“YİDK”) kararının iptaline ilişkin iki ayrı uyuşmazlıkta ("1. Uyuşmazlık" ve "2. Uyuşmazlık" olarak anılacaktır) verilen kararlarda, yayıma itiraz sürecinde itiraz gerekçelerinden birinin reddedilmesi ve bu gerekçenin reddine karşı yayıma itiraz sahibi tarafından YİDK’ya başvurulmaması durumunda (karar itiraz sahibinin lehine olsa bile), Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin (“FSHHM”) bu gerekçeyi YİDK kararının iptali talebi için dikkate almaması gerektiği sonucuna varılmıştır.

BAM’ın kararlarına konu olan her iki uyuşmazlıkta da TÜRKPATENT nezdinde yapılan yayıma itirazın, Markalar Dairesi Başkanlığı ("MDB") tarafından ileri sürülen gerekçelerden birine dayanılarak kısmen kabul edilmiştir ve itiraz sahibince diğer gerekçenin/gerekçelerin reddedilmesine karşı YİDK’ya başvurulmamıştır. Ancak, MDB kararına karşı başvuru sahibince yapılan itiraz YİDK tarafından haklı görülerek, MDB kararı kaldırılmıştır. İtiraz sahibi, ilgili YİDK kararına karşı dava açmış ve yayıma itiraz dilekçesinde öne sürülen tüm gerekçelere dayanarak (i) YİDK kararının iptalini, (ii) dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Her iki uyuşmazlıktaki gelişmelere aşağıdaki tabloda yer verilmiştir:



1. Uyuşmazlık 2. Uyuşmazlık
GerekçelerKarıştırılma ihtimali
Tanınmışlık
Karıştırılma ihtimali
Tanınmışlık
Kötüniyet
Talepler Markanın kısmen hükümsüzlüğü
YİDK kararının iptali
Markanın hükümsüzlüğü
YİDK kararının iptali
FSHHM Kararıİptal ve hükümsüzlük talepleri tüm gerekçeler haklı bulunarak kabul edilmiştir.İptal ve hükümsüzlük talepleri tanınmışlık ve kötüniyet gerekçeleri haklı bulunarak kabul edilmiştir.  
BAM Kararı
Tanınmışlık gerekçesini reddeden MDB kararına karşı davacı/itiraz sahibi tarafından YİDK nezdinde itiraz edilmediğinden, FSHHM kararının hatalı olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin tanınmışlık gerekçesini yalnızca hükümsüzlük talebi bakımından dikkate alması gerektiği, iptal talebi bakımından tanınmışlık gerekçesinin kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
Kötüniyet gerekçesini reddeden MDB kararına karşı davacı/itiraz sahibi tarafından YİDK nezdinde itiraz edilmediğinden, FSHHM kararının hatalı olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin kötüniyet gerekçesini yalnızca hükümsüzlük talebi bakımından dikkate alması gerektiği, iptal talebi bakımından kötüniyet gerekçesinin kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.

Tarih: 17 Kasım 2021Tarih: 25 Nisan 2023



Bu iki karardan, BAM'ın "TÜRKPATENT nezdindeki idari süreçte itiraz gerekçelerinden birinin reddine karşı herhangi bir itirazda bulunulmamış olmasına rağmen, bu gerekçenin ilgili Kurum kararının iptali için ileri sürülüp sürülemeyeceği" sorusuna ilişkin tutumunu aynen koruduğu ve soruya cevabının olumsuz olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla TÜRKPATENT tarafından verilen nihai karar itiraz sahibinin lehine olsa (itiraza konu başvuru itiraz konusu mallar/hizmetler bakımından reddedilse) dahi bu iddianın (muhtemel/olası) dava sürecinde dikkate alınmasını garanti etmek adına itiraz sahibinin verilen karara yine de itiraz etmesinin gerekeceği düşünülmektedir. Bir diğer deyişle bu değerlendirme, ileri sürülen iddialardan sadece birinin kabul edilmemesi halinde dahi, bu iddianın karar iptali yönünden önemli olması veya potansiyel bir davada davanın tümden kabulünün hedeflenmesi halinde itiraz sahibi tarafından ilgili karara karşı YİDK’ya başvurulması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

BAM'ın kararları kendi içinde istikrarlı olsa dahi, TÜRKPATENT uygulamasının farklı olduğunun da altını çizmek gerekmektedir. TÜRKPATENT, gerekçelerden birine dayanarak itirazın kabul edilmesi halinde reddedilen diğer gerekçeler bakımından yapılan itirazları menfaat yokluğu sebebiyle reddetmektedir -zira başvurunun halihazırda reddedilmiş olduğu açıktır. Hatta, bir başvuruya birden çok itiraz edildiği ve başvurunun bunlardan biri uyarınca reddedildiği durumlarda, diğer itiraz sahipleri itirazlarının reddi aleyhine YİDK’ya başvursa dahi, TÜRKPATENT itiraza konu başvurunun (üçüncü bir tarafın itirazı üzerine dahi olsa) en nihayetinde reddedilmiş olması sebebiyle, itirazı reddedilen tarafların taleplerini esastan incelemeden konuyla ilgili karar verilmesine yer olmadığını belirtmektedir. Dolayısıyla, TÜRKPATENT’e göre başvuru, itiraz gerekçelerinden birine dayanılarak reddedilmişse, ilgili karara itiraz etmekte bir menfaat bulunmamaktadır.

Bu bağlamda, BAM’nın reddedilen bir itiraz gerekçesinin YİDK önüne getirilmediği için yargılamada dikkate alınmayacağı görüşü yerleşik hale gelirse - ki incelemeye konu istikrarlı kararlar ışığında bu muhtemel görünmektedir - TÜRKPATENT’in de yerleşik uygulamasını değiştirmesi beklenmektedir. Gerçekten de mevcut durumda, itiraz sahibi sadece reddedilen gerekçeler için YİDK’ya başvurulması (MDB kararı sonucu itibariyle lehine olsa dahi) ve YİDK kararına karşı olası bir davada Mahkemenin bu gerekçeyi dikkate almaması arasında kalmaktadır.

BAM’ın tartışılan bu yaklaşımı ilerleyen süreçte daha çok kabul görürse, bu durumun marka hakkının öne sürülebilirliği ve idari kararlar ile Mahkeme kararlarının tutarlılığı bakımından olumsuz etki doğuracak itiraz ve dava süreçlerine yol açması beklenmektedir. Bu yaklaşım aynı zamanda her aşamada iş yükünü büyük oranda artıracaktır.

Böylesi olumsuz etkilere rağmen, her olay kendine özgü koşullar dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Nitekim taraflar aleyhlerine bir YİDK kararının hukuken geçerli kalmasından kaçınabilecektir. Dolayısıyla itiraz kabul edilmiş dahi olsa, (önemli) bir iddianın reddi halinde karara itirazın/dava süreçlerinin başlatılmasının gerekli olup olmadığı yönünde her olay özelinde güçlü bir strateji belirlenmelidir.


-----


Marka ve Tasarımlar

Güldeniz Doğan Alkan & Ayşenur Çıtak Bozdağ 

Paylaş: