Fikri Mülkiyet Hakları Perspektifinden Non-Fungible Token (NFT) Kavramı ve Türkiye’nin Pozisyonu

Fikri Mülkiyet Hakları Perspektifinden Non-Fungible Token (NFT) Kavramı ve Türkiye’nin Pozisyonu

Uluslararası NFT günü kutlu olsun!

İlk NFT, Dapper Labs şirketinin yöneticilerinden Dete Shirley tarafından ERC-721 standardına uygun surette, 20 Eylül 2017 tarihinde oluşturulmuş olup[1] bu günün NFT’lerin doğum günü olduğu söylenebilir. Bu nedenle de 20 Eylül, Uluslararası NFT günü olarak kabul edilip kutlanmaktadır.

2020 yılından beri adını daha fazla duyduğumuz NFT’ler, 2021 yılında zirveye ulaşmış ve uzun süre gündemde kendine yer bulmuştur. 2023 yılında ise piyasa hacminde yaşanan düşüşlere rağmen pek çok global markanın NFT koleksiyonları çıkarmaya devam etmesi ve dünya genelinde NFT’leri de kapsayan çok sayıda marka başvurusunun yapılmasıyla popülerliğini korumaya devam etmektedir.

Peki NFT Nedir?

NFT’ler, blockchain (blokzincir) teknolojisini kullanan ve çoğunlukla Ethereum blokzincir yapısında işletilen dijital varlıklardır. NFT’ler müzik, sanat, GIF’ler, sanal oyun öğeleri, videolar, karikatürler gibi gerçek dünyadaki somut birçok nesneyi temsil eden dijital değiştirilemez ve dönüştürülemez tokenlardır. NFT, teknik anlamda varlığın kendisi olmayıp, Token ID ve sözleşme adresinin birleşiminden oluşan özgün kombinasyonu içerir metaveri dosyasıdır. Bu nedenledir ki NFT satışı, NFT’ye dönüştürülmüş eser üzerindeki telif hakkı devrini içermemekte ve aksi taraflarca kararlaştırılıp ilgili şekil şartlarını sağlayacak surette bir devir gerçekleştirilmediği müddetçe sadece ilgili NFT format üzerinde kullanım hakkını sağlamaktadır.

NFT’ler, kullandığı blokzincir teknolojisi sayesinde dijital bir sertifika/bir kayıt defteri gibi fonksiyon göstermesi ve böylece işlem güvenliği sağlaması, işlemlerin dijital ortamda herhangi bir merkezi idare olmaksızın, hızlı yürütülmesine imkan sağlaması gibi sebeplerden özellikle sanat camiasında sıkça tercih edilmektedir. NFT satın alanların ise genel olarak koleksiyoncu mantıkla, biricik olan dijital varlığa sahip olma isteğiyle ve yatırım aracı olarak satın alımları gerçekleştirdiklerini söylemek mümkündür.

NFT’ler marka alanında da yoğun popülerliğe sahip olup, pek çok şirket bu vesileyle markalarını taşıyan sanal ürünlerini NFT olarak satışa sunma ve dijital pazar ve sanal evrenlerde (metaverse) ticari faaliyet gösterebilme imkanına kavuşmuştur. Blokzincire kaydedilen NFT’lerin fiziksel ürünlerin kimliğini doğrulayabilen ve işlem güvenirliği sağlayabilen fonksiyonu nedeniyle taklitle mücadele bakımından da güçlü bir role sahip olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda marka sahipleri mal/hizmet listesi kapsamına NFT’leri de dahil ederek başvurular yapmaya devam etmektedir.

NFT’ler hukuki olarak düzenlenmekte midir?

Henüz NFT’leri ele alan bir mevzuat çalışmasına rastlanmamakla birlikte, fikri mülkiyet alanında resmi kurumların kayda değer bir kısım girişimleri mevcuttur. Bu kapsamda NFT’leri kapayan marka başvurularının sayısında yaşanan artış ve bu yöndeki talebi de gözeterek Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO), NFT’lerin marka olarak tescilinde, hangi sınıf mal/hizmetler kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği yönünde bir rehber yayınlamıştır. Bu rehbere göre NFT’lerin ve sanal malların, dijital içerik ya da dijital görsel olarak muamele görmesi sebebiyle 09. sınıfta tescil edilmesinin uygun olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü WIPO’nun yayınladığı mal/hizmet sınıflandırma listesi olan Nice Sınıflandırma sisteminin 12. Baskısında 9. sınıfa “NFT’ler tarafından doğrulanmış indirilebilir dijital dosyalar” alt grubu eklenmiştir

Amerika Birleşik Devletleri Marka ve Patent Ofisi (“USPTO”) ise iki ayrı kararında da farklı şahıslarca gerçekleştirilen “Gucci” ve Prada” ibaresini içeren ve 09, 35 ve 42.sınıflarda NFT’lerle ilgili mal/hizmetleri içeren marka başvurularını ilk inceleme sonucunda doğrudan reddetmiştir. USPTO bu kararlarında ilgili markaların yüksek tanınmışlığını ve moda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin artık sanal dünyada da aktif olduklarını, dolayısıyla tüketicilerin fiziksel ve sanal dünya mal ve hizmetlerini ilişkili gördüğü hususlarını göz önünde bulundurmuştur.

Mahkemelerin bu konuya yaklaşımı nasıldır?

Henüz yasal bir düzenlemesi bulunmasa da bu alanda geçtiğimiz yıllarda verilen Mahkeme kararları konuya ışık tutmuştur ve ilerleyen yıllarda da tutmaya devam edecek gibi görünmektedir.

Uluslararası basına yansıyan uyuşmazlıkların bazılarında[2] bir eserin NFT’ye dönüştürülmesi hususunda hakkın kime ait olacağı tartışılmışken bazılarında[3] ise tarafların “kendisine ait olmayan hiçbir şeyi satamayacağı” tespitinden hareketle eser üzerinde hak sahibi olmayan tarafın NFT formata dönüştürülmüş versiyonun satışı bakımından da yetkili olamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.

Bunun yanı sıra, İngiltere[4], Çin[5], Singapur[6], İspanya gibi pek çok ülkede Mahkemeler mevcut hukuk kuralları çerçevesinde ilerleyerek NFT’lerin “mülkiyet hakkı kapsamına dahil varlıklar” sayılabileceği sonucunu doğuran kararlar vermiş ve bu kararlarda NFT’nin transferinin/satışının durdurulması, eater hesaba gönderilmesi, hak ihlalinden kaynaklı tazminat ödenmesi gibi tedbirlere hükmedildiği görülmüştür.

Güncel bir gelişme olarak karşımıza çıkan ve Mason Rothschild isimli şahsın, Hermes’in dünyaca ünlü Birkin çantalarını, bu konuda yetkisi ve izni olmamasına rağmen NFT’ye dönüştürüp “MetaBirkins” adıyla Opensea satış platformunda satışa sunmasından doğan uyuşmazlıkta Mahkeme, “MetaBirkins” NFT’lerinin tüketici nezdinde karıştırma ihtimali doğurduğuna ve Hermes’in marka haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir.[7]

Türkiye’de bu konuda nasıl gelişmeler gözlemlenmektedir?

Türkiye’de, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından “nitelikli fikri tapu” olarak tanımlanan NFT’ler, dünyanın geri kalanında olduğu gibi henüz belirli bir mevzuatla düzenlenmemektedir.

Ancak bu duruma rağmen NFT’ler Türkiye’de de Mahkeme kararlarına ve Türk Patent ve Marka Kurumu’nun (“TÜRKPATENT”) kararlarına konu olmaya başlamıştır. Bu kapsamda, bir Türk Mahkemesi, Türk sanatçı, söz yazarı ve besteci Cem Karaca’nın portresinin izinsiz olarak NFT’ye dönüştürülmesi ve Opensea isimli pazar yerinde satışa sunulmasından doğan uyuşmazlıkta izinsiz kullanımın gerçekleştiği platformlara erişimin ve Opensea’de yer alan ilgili NFT’lerin satışının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı vermiştir. İlgili karar NFT’lerin hukuki boyutuna dair bir yorum getirmemiş olsa da bu haliyle dahi NFT’leri ihlal teşkil eden kullanım kapsamında ihlalin gerçekleştiği bir “format” olarak değerlendirmiş olması nedeniyle önem taşımaktadır.

Bunun yanı sıra, dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de NFT’leri kapsayacak şekilde pek çok marka başvurusu yapılmıştır Bu marka başvuruları bakımından TÜRKPATENT’in kanunda öngörülen diğer şartları taşıması halinde diğer başvurulardaki gibi tescil süreçlerini aynı surette ilerlettiği görülmektedir. Güncel tarihli bir kararında TÜRKPATENT, mevcut yasal düzenlemeler uyarınca konuyu ele alarak, itiraza konu edilen bir marka başvurusu kapsamında yer alan fiziksel mal ve hizmetlerin, itiraz sahibinin markasının kapsadığı sanal ve çevrimiçi mal ve hizmetlerle benzer olduğuna karar vermiş ve genel benzerlik ilkelerini bu tür marka başvuruları bakımından da uygulamıştır.

Bu kapsamda Türkiye’nin NFT’ler alanındaki duruşunun dünya genelinde halihazırda mevcut yaklaşım ile benzer olduğu görülmektedir.

Çıkarımlar

Kanaatimizce, yasal bir düzenleme mevcut olmasa da, NFT’lerin de genel prensipler kapsamında ele alınarak korunacağını ve sanal ve fiziki mal/hizmetlerin benzer olarak değerlendirilebileceğini ortaya koyan gelişmeler alan bakımından önem taşımaktadır. Mahkemeler ve Fikri Mülkiyet Ofisleri tarafından konuya ışık tutan bu tür tespitlerin uyuşmazlıklarla doğru orantılı olarak önümüzdeki yıllarda da artarak devam edeceği öngörülmektedir.

Hukuken tam bir belirliliğin bulunmadığı bu ortamda ise, etkin bir strateji kurabilmek için fikri mülkiyet hakları kapsamına NFT’leri de dahil ederek tescil başvurularında bulunmanın ve ticarileştirme faaliyetleri kapsamında NFT’lere ilişkin hususların ilgili hukuki dokümanlarda açıkça düzenlenmesinin faydalı olacağı ve olası hak kayıplarının önüne geçebileceği değerlendirilmektedir.

[1] https://nationaltoday.com/international-nft-day/

[2] https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=70a02ea5-c9c6-44f3-b265-b3b6d6fbd9b6

[3] https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=c298edf9-89dd-4ebe-b73c-e3add6aabeff

[4] Lavinia Deborah Osbourne v (1) Persons Unknown (2) Ozone Networks Inc Trading as Opensea kararı.

[5] Qice v. BigVerse kararı.

[6] Janesh s/o Rajkumar and Unknown Person kararı.

[7] https://euipo.europa.eu/ohimportal/en/key-user-newsflash/-/asset_publisher/dIGJZDH66W8B/content/id/14049958


-----


Markalar ve Tasarımlar

Mutlu Yıldırım Köse & Havva Yıldız

Paylaş: