Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) 17. Genel Kurulu gerçekleşti. YÜF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka yıllık değerlendirmesinde tüm sektörün işlerin sürdürülebilirliği için gösterdiği olağanüstü çabayı, 2021’de de devam ettireceklerini belirtti.
2020’de Gösterdiğimiz Çabayı 2021’de de Sürdüreceğiz!
YÜF’ün 17. Genel Kurulu, 2020 yılı değerlendirmeleri ve 2021 beklentilerini paylaşmak üzere gerçekleşti. Kurulda inşaat sektörünün önemli alt sektörleri olan Agrega, Katkı, Kireç, Çimento, Hazır Beton ve Prefabrik sektörünü kapsayan değerlendirmeler paylaşıldı.
YÜF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka 2020 yılına yönelik şu değerlendirmelerde bulundu: “Önce finansal piyasaları vuran pandemi, dışarı çıkamayan ve ekonomik yaşama entegre olamayan insanların tüketim taleplerinin, zorunlu harcamalar dışında durma noktasına gelmesi ile reel sektörü de ciddi şekilde etkilemeye başladı. Alınan tüm ekonomik tedbirlere rağmen yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisi %10’a yakın daraldı. Bu daralma inşaat sektörünün tüm oyuncularını da büyük ölçüde etkiledi. Özellikle yılın 3. çeyreğinde hayatın normale dönmesi ve kredi faiz oranlarının düşmesiyle, inşaat sektöründe uzun süre sonra tekrar büyüme gerçekleşti. Ülke ekonomimiz 2020 yılını %1,8 büyüme ile kapatırken, inşaat sektörü %3,5 ile üst üste 3. yılda da daraldı.”
Tüm sektörün işlerin sürdürülebilirliği için gösterdiği insanüstü çabayı, 2021’de de sürdüreceklerini belirten Dr. Tamer Saka, açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi: “Üye Birliklerimizin toplam 5,9 milyar dolar ciro ve 75.450 kişi doğrudan istihdamı, ihracat yapan birliklerimizin 1 milyar 151 milyon USD toplam ihracat geliri ve 6 üye Birliğimizin toplamda 249 firması ile ülkemiz ekonomisine önemli bir katkı sağladık. Önümüzdeki dönemde pandemi ile gelen zorlukların ve risklerin tüm sektörler için aynı boyutta olmadığını görmekteyiz. Dövize endeksli maliyetlerimiz artmasına rağmen, ülke ekonomisine yaptığımız katkıyı devam ettireceğiz. Tüm sektörlerde yatırım kararlarından üretim hedeflerine etki eden belirsizliklerin ve risklerin süregeldiğini, önümüzdeki dönem de devam edeceğini öngörüyoruz. Bu koşullar altında 2020 yılında işlerimizin sürdürülebilirliği için gösterdiğimiz olağanüstü çabayı, 2021 yılında da sürdüreceğiz.”