Gençlerin sürdürülebilirlik konusunda seslerini duyurması ve taleplerini dile getirmeleri için alan yaratmak, iş birliği fırsatı ve örneği oluşturmak gibi hedeflerle düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını yapan KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, sürdürülebilir kalkınma için kadın-erkek eşitliğinin önemini vurguladı.
Emine Erdem, ‘’Kadınları topluma ve ekonomiye entegre eden ulusların ve ekonomilerin gelişmişlik düzeyi artacaktır. Birleşmiş Milletler’in belirlediği, 2030 yılına kadar ulaşılması gereken Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), gelişmişlik düzeyinin artması için kadınlara eşit şartlar ve eşit haklar sağlanması gerekliliğine işaret ediyor. Belirlenen toplam 17 amaç, üç ana soruna çözüm bulmaya odaklanıyor. Bu ana sorunlar ise eşitsizlikle mücadele, çevreyi koruma ve yoksullukla mücadele olarak karşımıza çıkıyor. Ülkelerin hedeflerine ulaşabilmesi için öncelikle bu sorunları aşması gerekli. Kadınlara eşit hakları sağlayamayan hiçbir ülke ve hiçbir ekonomi sürdürülebilir kalkınma potansiyeline erişemez’’ dedi.
Erdem, ‘’Tüketiciler alışveriş yaptıkları şirketlerin daha iyi bir dünya için çaba sarf ettiklerini görmek istiyor. Şirketler ise fayda ve değer yaratan, gerçek bir soruna çözüm bulan çalışanlara ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla sürdürülebilirlik, iş dünyasında birçok sektörde önemli bir kaldıraç olacak. KAGİDER ve TÜRKONFED iş birliğiyle gençlerle buluşup değerli görüşlerini alacağız ve onlarla birlikte yol haritası çizeceğiz. Ev sahipliği yapan Habitat Derneği’ne de ayrıca teşekkür ederim’’ açıklamasında bulundu.
“Genç Beyin Göçünü Fırsata Çevirmeliyiz”
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı-Gençlik, Eğitim ve Girişimcilik Komisyonu Başkanı Feyyaz Ünal ise gençleri iş hayatına çok yönlü bir şekilde hazırlamak için eğitimler düzenlediklerini söyleyerek, hayatı sadece üniversite okumak olarak algılamanın en büyük yanılgı olacağını, gençlerin sivil toplum faaliyetlerine katılmalarının onları hayata hazırladığını ifade etti. Ünal konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Genç beyin göçünü fırsata çevirmeliyiz. Genç beyinlerin üniversiteden mezun olduktan sonra Türkiye’de yaşamaya devam etmesini istiyoruz ama gözden kaçırdığımız bir durum var ki; günümüzün koşulları ve dinamiği, mekana bağımlı bir strateji üretmenin önemini kaybettiğini gösteriyor. Giden beyinleri engellemektense bu durumu fırsata çevirerek, Silikon Vadisi’nde kurulan şirketlerle Türkiye’de kalmayı tercih eden genç beyinleri buluşturmalıyız’’ dedi.
Çalıştay, Evrim Kuran Danışmanlık’ın Kurucusu ve Universum Türkiye Lideri Evrim Kuran’ın gençlik ve sürdürülebilirlik temalı, gençler özelinde toplum, çevre ve yetenek sürdürülebilirliği üzerine yaptığı çevrimiçi sunumuyla devam etti. Türkiye’nin, Avrupa’nın en genç ülkelerinden biri olduğunu söyleyen Evrim Kuran, genç nüfusun genç fikirlerinden yararlanmanın sürdürülebilirlik açısından önemini vurguladı.
Evrim Kuran, üniversitede okuyan kadın öğrencilerin aylık maaş beklentisinin ve mezun olur olmaz iş bulacağına duyduğu inancın erkek öğrencilere göre daha düşük olduğunu ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığının her yerde olduğunu söyledi. Kuran, toplumsal sürdürülebilirliğin en önemli boyutunun fırsat eşitliği, çeşitlilik, birbirine bağlılık, sosyal uyum, yaşam kalitesi, demokrasi, yönetişim ve olgunluk olduğunu belirterek: ‘’Eşitlik kadar hakkaniyeti de vurgulamamız gerekiyor. Çeşitlilik, kapsayıcılık ve hakkaniyet kavramları üzerine düşünürken ne kadar ayrımcılığa uğradığımızı da sorgulamalıyız. Yetenek çok önemli bir kaynak ve bu kaynağın sürdürülebilirliği çok önemli. Yargılayarak değil sevgiyle, hep birlikte sürdürülebilir bir yarını inşa edeceğiz.’’ diye konuştu.