TÜRKONFED'in Kurucuları Arasında Bulunduğu Türk İş Dünyası Diyalog Platformu'nda bir Araya Geldi

TÜRKONFED'in Kurucuları Arasında Bulunduğu Türk İş Dünyası Diyalog Platformu'nda bir Araya Geldi

Türk İş Dünyası Diyaloğu Platformu, ilk buluşmasında Türkiye'nin G20 Dönem Başkanlığı sürecini mercek altına aldı.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD), Etik ve İtibar Derneği (TEİD), Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE), Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) ve Türkiye Kalite Derneği (KALDER) işbirliğiyle düzenlenen Türk İş Dünyası Diyalog Platformu, G20 sonrası Türkiye'de iş dünyasının beklentilerini değerlendirmek amacıyla Grand Hyatt İstanbul'da buluştu.

TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Gür Çağdaş'ın moderatörlüğünde gerçekleşen buluşmada; TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Zorlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Metin Akman, TEİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Buldurgan konuşmacı olarak yer aldılar.

Türk iş dünyasında etkin ve geniş temsil gücüne sahip sivil toplum kuruluşları arasında iletişimi güçlendirme ve işbirliğini arttırmanın, " Türk İş Dünyası Diyalog Toplantıları"nın amaçları arasında yer aldığını belirten TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Gür Çağdaş, yılda iki kez düzenlenmesi hedeflenen toplantıların ilk buluşmasının TÜSİAD, TÜRKONFED, TKYD, KALDER, TİDE, TÜYİD ve TEİD ile gerçekleştiğini, önümüzdeki dönemde platformun çok daha geniş katılımla gerçekleşmesinden mutluluk duyacaklarını dile getirdi. Adı geçen derneklerin icrasını yürüten genel sekreterlerin aralarındaki yakın işbirliğini mesleklerini geliştirmeye yönelik bir sivil toplum kuruluşunu hayata geçirerek somutlaştırdıklarını ifade eden Çağdaş, Türk İş Dünyası Diyalog Platformu'nun ilkinde Türkiye'nin 2015 yılı G20 Dönem Başkanlığı'nı değerlendirdiklerini belirtti.

Türkiye'nin 1 Aralık 2014 tarihinden başlayarak bir yıl süreyle G20 Dönem Başkanlığı görevini üstlendiğini, süre sonunda görevi Çin'e devredeceğini kaydeden Çağdaş, sürecin başında TÜSİAD'ın önemli bir raporu dikkatlere sunduğunu, Ernst& Young'ın katkılarıyla hazırlanan " Türkiye 2015 G20 Dönem Başkanlığı Önerileri İçin İş Dünyasının Öncelikleri" başlıklı raporunda sürece dair beklentilerin ortaya konulduğunu dile getirdi. Türkiye'nin G20 Dönem Başkanlığı sürecinin sonuna yaklaşıldığını ifade eden Çağdaş, platformda yer alan iş dünyası derneklerinin kendi perspektiflerinden sürecin değerlendirmesini yaptıklarını belirterek katılımcıların görüşlerini aldı.

Türkiye genelinde 155 derneği, 12.500 iş insanını ve 30 bine yakın şirketi barındıran bir konfederasyon olarak Türk İş Dünyası Diyalog Toplantıları'nda yer almaktan mutluluk duyduklarını ifade eden TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, diyalog ve iletişimin önemine değinerek, iş dünyası kuruluşlarının toplumsal ve ekonomik hayata olan etkilerini artırmak ve verimli hareket etmek için bu birlikteliklere büyük ihtiyaç olduğunu vurgu yaptı.

TÜRKONFED'in bugüne değin B20 içerisinde aktif yer aldığını ifade eden Kadooğlu, G20 ev sahipliğinin Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu, bu gelişmeyi Türk iş dünyası için yeni küresel projeler ve ilişkiler ortaya koyan bir buluşma olarak değerlendirdiklerini belirtti. TÜRKONFED'in "KOBİ ve Girişimcilik" çalışma grubunun etkin katılımcısı olduğuna değinen Kadooğlu, Paris, Brüksel ve Vaşington toplantıların aktif katılımcısı olarak sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştıklarını, Brüksel temsilciliklerinin yoğun desteği ile B20 komisyon toplantılarında her türlü desteği verdiklerini söyledi.

Bununla birlikte, TÜRKONFED'in Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında tanıtılacak Dünya KOBİ Forumu'nu ilkesel olarak desteklediğini ifade eden Kadooğlu, Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan KOBİ'lerin sesi olmaya çalıştıklarını, Avrupalı KOBİ'lerin çatı örgütü UAPME'nin de en aktif üyelerinden biri olarak ortak projeler geliştirdiklerini dile getirdi. Bundan dolayı, yalnızca Türkiye'de değil, dünya ekonomisinin omurgası olan KOBİ'lerin gelişimi için çalışacak uluslararası bir forumun önemini sürekli dile getirdiklerini belirten Kadooğlu, farklı deneyimlerin bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunmasını son derece önemsediklerini de sözlerine ekledi.

Kurumsal yönetim perspektifinden G20 sürecini değerlendiren TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Zorlu, Kurumsal Yönetim İlkeleri taslağının 10 Nisan 2015 tarihinde TKYD ve Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen G20/OECD Kurumsal Yönetim Forumu'nda görüşe açıldığını, ardından söz konusu ilkelerin G20 Yatırım ve Altyapı Çalışma Grubu'nun (IIWG) Mayıs ve Ağustos 2015 toplantılarında sunulduğunu ve OECD Konseyi tarafından 08 Temmuz 2015'te kabul edildiğini kaydetti. İlkelerin, ortak G20/OECD İlkeleri olarak onaylanmaları ve Kasım 2015'teki G20 Liderler Zirvesi'ne taşınmaları amacıyla G20 Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları'nın Ankara'da düzenlenen 04-05 Eylül 2015 tarihli toplantılarda sunulduğunu belirtti.

Güncellenen ilkelerin altı bölümden oluştuğunu ve borsalara yeni sorumluluklar getirdiğini ifade eden Zorlu, ölçek konusuna dikkat edilmesi gerekliliği, coğrafi yapı ve şirketin yaşam döngüsündeki evrenin önemli kriterler olarak alınmasının önem taşıyan anlayış değişiklikleri olduğunu kaydetti. Daha önce yer almayan risk yönetim politikalarının geniş bir şekilde yer almış olmasının da önemli bir gelişme olduğuna değinen Zorlu, Türkiye'de şirketlerde bu alanda önemli gelişim alanları bulunduğunu dile getirdi.

Zorlu, şirketlerin OECD Anti-Bribery Convention'da yer aldığı üzere yabancı kamu görevlilerine rüşvet vermeyi suç sayan yasalar da dahil olmak üzere, ilgili yasalara düzenleme ve standartlara uyum için iç kontrol, etik ve uyum programları ve tedbirleri sağlamasının da tavsiyeler arasında yer aldığını kaydetti. Bu noktada G20 ülkeleri arasında ilk Yolsuzlukla Mücadele Mükemmellik Merkezi kuruluşunu sağlayan ve B20 çerçevesinde (KOBİ'ler için suistimaller ile mücadele)KOBİ'ler için Yolsuzlukla Mücadele rehberini hazırlayan Etik ve İtibar Derneği TEİD'in önemli bir misyonu yürüttüğünü belirten Zorlu, önümüzdeki dönemde de TKYD olarak bu çalışmalara tam destek sağlayacaklarını ifade etti. Zorlu, süreç içinde sivil toplumun sesini G20 ülkeleri karar alıcıları nezdinde duyurulması için çalışmalar yapan C20 oluşumuna TKYD olarak katkı vermeye çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Günümüzün küreselleşen dünyasında kamu yönetiminin, iş dünyasının ve sivil toplumların bir araya gelerek işbirliği yapmadığı hiçbir organizasyonun büyük bir etki yapma şansının olmadığını ifade eden Etik ve İtibar Derneği TEİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Buldurgan, G20 Zirvesi'nin gündeminde yer alması arzulanan ekonomik ve sosyal konularda, ülke liderleri ve maliye bakanlarının, iş dünyasının görüş ve önerilerinden faydalanmalarını sağlamak olarak özetleyebileceğimiz B20'de TEİD'in aktif rol oynadığını belirtti.

Dünya ekonomisi açısından yolsuzluğun bir kara delik olduğunu kaydeden Buldurgan, ekonomik verimliliği azaltan, hem küresel hem de ulusal olarak sürdürülebilir gelişmeyi zorlaştıran en büyük engellerden biri olarak yolsuzluğun adil rekabeti de baltaladığını dile getirerek, yolsuzluğun küresel olarak her yıl dünya ekonomisine 1 trilyon dolara mal olduğunun altını çizdi.

Buldurgan, B20 Yolsuzlukla Mücadele Gücü'nün TEİD'in eş yazarı olduğu iki rehberle Türkiye Cumhuriyei'nin uygulamaya yönelik somut çıktı verme önceiğini yerine getirdiğini kaydetti. Bu rehberler:

  • KOBİler İçin Yolsuzlukla Mücadele Rehberi
  • Gümrüklerde Kolektif Eylem Yoluyla Yolsuzlukla Mücadele Rehberi

Türkiye Cumhuriyeti'nin dönem başkanlığı sırasında liderlik yaptığı bir alanı gözden kaçırmamak gerektiğini vurgulayan Buldurgan TOBB ve Dünya Ticaet Odası ortaklığınad kurulan ve tüm G20 ülkelerinde KOBİlerin yapılanma ihtiyaçlarına karşılık veecek "World SME Forum (WSF)" "Dünya KOBİ Forumu" nun kurulmuş olmasını G20 gecikmiş olmakla birlikte çok yerinde bir adım olduğunu vurguladı.

TEİD'in B20'de Yolsuzlukla Mücadele Görev Gücü ve Çalışma Grubu Üyesi ve iki çalışma grubunun lideri olduğunu kaydeden Buldurgan, bu grupların B20 Gümrüklerde Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu ile KOBİ'lerde Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu olduğunu belirtti.

Söz konusu iki çalışma grubunun, tüm çalışma grupları arasında Türkiye'nin dönem başkanlığının uygulamacı olmak hedefinin karşılık bulduğu ve somut rehberler sunan iki grup olduğunun altını çizen Buldurgan, TEİD'in eş yazarı olduğu bu rehberlerin tüm G20 ülkeleri tarafından kullanılması planlanan ve G20 bildirgesinde atıfta bulunulacak rehberler olduğunu ifade ederek, bu rehberlerin Gümrüklerde Kolektif Eylem Yoluyla Yolsuzlukla Mücadele Rehberi ve KOBİ'lerde Yolsuzlukla Mücadele Rehberi olduğunu kaydetti.

Buldurgan, United Nations Global Compact tarafından yayımlanan 2015 Kolektif Eylem Raporu'nda örnek projeler arasında gösterilen ve TEİD'in İGMD işbirliği ile hayat geçirdiği Gümrüklerde Kolektif Eylem Yoluyla Yolsuzlukla Mücadele çalışmaları ile kazandıkları deneyimin rehberin yazımında katkı sağladığını ifade ederek, B20 Gümrüklerde Kolektif Eylem Yoluyla Yolsuzlukla Mücadele Rehberi'nin gümrüklerde yolsuzlukla mücadele için yol gösterici olmasını planladıklarını belirtti. Buldurgan, G20'de yer alan 19 ülkenin ortak kullanımına sunulan rehberlerin ayrıca TOBB ve Uluslararası Ticaret Odası ICC'nin birlikte kurduğu World SME Forum'un ilk ürünleri olarak yayınlanmasının gündemde olduğunu da belirtti.

TEİD'in kurduğu Yolsuzlukla Mücadele Mükemmellik Merkezi'nin çalışmalarını G20 ülkelerine yaymak amacıyla diğer 18 ülkede de benzer merkezlerin kurulması için girişim başlattıklarını dile getiren Buldurgan, hizmet ve çalışmalarıyla G20 genelinde örnek gösterilen Sivil Toplum Örgütü olarak büyüme ve etki alanını geliştirmek yönündeki çabalarının karşılığını aldıklarını, TEİD'in Yolsuzlukla Mücadele Mükemmellik Merkezi'nin benzerlerinin, TEİD'in yapılanma örneği ve içeriğiyle Çin, Almanya, Arjantin, Brezilya ve Güney Afrika'da kurulmakta olduğunun altını çizdi. TEİD'in makro hedefinin sadece G20 ülkelerinde değil, Türk şirketlerinin ağırlıklı iş yaptığı tüm ülkelerde kurulacak benzer merkezler için bir referans merkezi haline gelmek olduğunu kaydeden Buldurgan, Türk şirketlerine bu ülkelerde karşılaştıkları etik risklerin etkin yönetilmesi yönünde destek alabilecekleri imkanlar sunabilmek ve temsil ettikleri evrensel iş yapma ilkelerinin yerel politikalara etki etmesini sağlayacak yapılara içerik desteği vermeyi hedeflediklerine vurgu yaptı.

Sürdürülebilirlikle ilgili G20'de Türkiye Tarım Bakanlığı'nın çok büyük bir başarı elde ettiğini ifade eden TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Metin Akman, Paris'teki B20'den sonra ilk defa B20 Tarım Bakanlığı'nın Türkiye'de bir araya geldiğini belirtti. Bunun son derece önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Akman, yine ilk defa Antalya'da düzenlenecek olan G20 Zirvesi'nde yeni bir eylem planının açıklanacağını ve sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapılacağını dile getirdi. Akman, zirve kapsamında atıkların ve kayıpların geri kazanımı ile ilgili eylem planı ve teknik bir platform oluşturulmasına karar verildiğinin altını çizdi.

Tarımda dünyanın 7'nci büyük ülkesi olan Türkiye'de böyle bir organizasyonun yapılmasının gurur verici olduğunu ifade eden Akman, iş dünyasında hiçbir ümitsizliğe kapılmadan, gündem ne olursa olsun geleceğe odaklanmaya devam etmenin zorunluluk olduğunu kaydetti. Bu doğrultuda, uluslararası süreçlerde değerlerin yaratılması yönünde aktif rol almak gerekliliğine vurgu yapan Akman, bu konuda iş dünyası STK'larına büyük görev düştüğünü kaydetti.

Paylaş: