10th Vienna Economic Forum Regional Cooperation – Visions for the Danube Speech

10th Vienna Economic Forum Regional Cooperation – Visions for the Danube Speech

Değerli konuklar,

 

 

“Viyana Ekonomik Forumu, Bölgesel İşbirlikleri Oturumu”na hoş geldiniz. Türk Girişim ve  İş Dünyası Konfederasyonu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Size kısaca TÜRKONFED’den bahsetmek istiyorum. Çatımız altında toplanan 16 bölgesel ve 3 sektörel federasyona bağlı 136 dernek ile ülkemizin dört bir yanındaki iş insanlarını temsil ediyoruz. Türkiye gündemini ilgilendiren konularda iş dünyasının ortak sesi olmak için çalışıyor ve iş dünyasının sorunlarına çok sesli, tarafsız ve yapıcı bakış açısıyla yaklaşıyoruz.

TÜRKONFED olarak, Türkiye’nin dört bir köşesinde faaliyet gösteren 11 bin iş insanını temsilen size şunu belirtmek isterim ki, stratejik ortağı olmaktan memnuniyet duyduğumuz Viyana Ekonomik Forumu gibi iş birliklerinin Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirdiği aşikardır.

Türkiye’nin en büyük ticari ortağı Avrupa Birliği’dir. Bu nedenle AB’deki talep koşulları Türkiye’nin ihracatı üzerinde büyük etki yapıyor. Nitekim AB’deki toparlanmanın henüz arzu edilen seviyede olmamasına karşılık Ocak-Eylül döneminde AB’ye ihracat bir önceki yıla  göre %6,7 oranında artış gösterdi. AB’deki toparlanma sürecinin devam etmesi Türkiye’nin ihracatı üzerinde de olumlu etki yapacak. Ancak IMF öngörülerine göre 2014’de AB’deki büyüme sadece %1,3 olacak.  Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin ise büyüme hızı AB’nin  iki katına ulaşacak. 2014’te dünya ekonomisi ise %3,6 büyüyecek. Bu oran dünya ekonomisinin 2014 yılında 1995-2004 dönemine dönebileceğine işaret ediyor, ancak yine de 2001-2007 ortalamasının altında bir oran.

Durgunluğun yaşandığı küresel ekonominin yeniden toparlanabilmesi adına, bizlere – iş dünyasına - çok iş düşüyor. Risk almak, faaliyet yaratmak ve yeni istihdam kapıları açmak bizim elimizde. Bu da özellikle bölge ülkeleri arasında işbirliği imkanlarının geliştirilmesini her zamankinden daha önemli kılıyor.

Türkiye 3 tarafından denizlerle çevrili bir coğrafyaya sahip. Hem Karadeniz’e kıyısı olup hem de Tuna nehrinin geçtiği ülkelerle ticari ilişkilerimiz olumlu yönde sürüyor. Bu bağlamda Karadeniz ve Tuna Bölgesinin birbirlerine bağlı bir stratejik ilişkiye sahip olduklarını görüyoruz. İki bölge ülkelerinin ortak kümesinin genişliği nedeniyle işbirliği alanları da çeşitlilik gösteriyor.

Küresel kriz sürecinde Türkiye, ekonomisini en yüksek oranda büyüten ülkeler arasına girmeyi başarmıştır. Türk hükümetinin ekonomik reformlarıyla birlikte, bu başarının gerçek kahramanları özel sektör temsilcileri yani biz iş adamlarıdır. Türkiye genç nüfusunun yanında aktif girişimci bir özel sektör kaynağına sahiptir. İçerisinde bulunduğumuz coğrafyadaki gelişmeler dikkate alındığında, özellikle orta doğudaki yeni iş imkanları ve büyüyen pazar, Avrupalı dostlarımızla ilişkilerimizi daha da yakınlaşmamız gerektiğine işaret etmektedir. Avrupalı KOBİ’lerle Türk KOBİ’lerinin ortak yatırım, dış ticaret ve üçüncü ülkelere ticaret konusunda hızlı davranması Viyana Ekonomik Forumu üyesi ülkelerin ekonomilerine de olumlu  yönde  katkı  sağlayacaktır.  Bu  çerçevede  Türkiye’nin  her  bölgesinde  örgütlenmiş

 

federasyonları ve dernekleri aracılığıyla TÜRKONFED bu iş birliğinin köprüsü olmaya hazırdır.

Bu işbirliklerinin gerçekleştirilebilmesi adına bazı kilit noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum.

·         Finansal krizden dersler çıkarılmalı ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması adına bölgesel işbirliklerinin katkısı vurgulanmalıdır.

·         Küresel rekabeti ve ekonomik cazibeyi artırmak için piyasa ekonomisi reformları desteklenmelidir.

·         Türk iş dünyası temsilcilerinin Avrupa’ya gerçekleştirecekleri seyahatlerdeki vize zorlukları aramızdaki ticaretin önündeki en önemli engellerden birini oluşturmaktadır.

·         Girişimcilere yönelik yatırım politikaları desteklenmeli ve sınır dışı sermaye akışı kolaylaştırılmalıdır. Bu çerçevede Avrupalı iş adamlarının hükümetleri nezdinde girişimlerde bulunmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz. Bu sorunun temelden çözümü elbette Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği ile sağlanabilecektir. Bu çerçevede Avrupalı iş adamları dostlarımızdan lobi desteği beklediğimizi de hatırlatmak isterim.

·         Bölge ülkeleri arasında yatırım, trend ve faaliyetler hakkında bilgi sağlanacak bir veri tabanının oluşturulması sağlanmalıdır.

·         Sürdürülebilir ekonominin ve doğrudan yabancı yatırımların sağlanması adına özelleştirme süreci desteklenmelidir.

Küresel krizler tüm ekonomiler ve her ulusal ekonomi içindeki tüm şirketler için olumsuzdur. Ancak KOBİ’ler üzerindeki olumsuz etkisi daha fazladır. Benzeri biçimde, uluslararası işbirliklerinden yararlanmak tüm şirketler için iyidir. Ama KOBİ’ler çoğunlukla bu işbirliklerine erişebilecek olanaklardan yoksundur. Bu nedenle bölgesel işbirliği, özellikle KOBİ’ler açısından önemlidir. TÜRKONFED’in de üye yapısının ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluştuğunu vurgulamak isterim. Türkiye’de işletmelerin %99’unu oluşturan KOBİ’lerin  sayısı  3  milyondan  fazladır. KOBİ’ler Türkiye’de ihracatın  %60,  ithalatın   ise

%40’ını gerçekleştirmektedir. Avrupa Birliği’nde de bu oran aynı; KOBİ’ler Avrupa’da işletmelerin %99’unu oluşturuyor. Dolayısıyla KOBİ’leri desteklemek hem Türkiye hem de Avrupa açısından işbirliklerinin önünü açacak bir eylemdir. Bu nedenle KOBİ’lerimiz dış ticarete yönlendirmeli, Ar-Ge, İnovasyon ve teknoloji üretimleri desteklenmelidir.

Sözlerime son verirken, bölgesel işbirliklerinin güçlenmesini ve karşılıklı yatırımların devam etmesini diliyorum. Bu işbirliklerinin kalkınmaya itici bir güç olacağını unutmamalıyız. Bu çerçevede “Bölgesel İşbirlikleri: Tuna Öngörüleri” temalı bu toplantının tüm katılımcılar için işbirliklerine bir başlangıç olmasını temenni ediyorum.

Beni dinlediğiniz için teşekkür eder, saygılar sunarım.Değerli konuklar,

 

 

“Viyana Ekonomik Forumu, Bölgesel İşbirlikleri Oturumu”na hoş geldiniz. Türk Girişim ve  İş Dünyası Konfederasyonu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Size kısaca TÜRKONFED’den bahsetmek istiyorum. Çatımız altında toplanan 16 bölgesel ve 3 sektörel federasyona bağlı 136 dernek ile ülkemizin dört bir yanındaki iş insanlarını temsil ediyoruz. Türkiye gündemini ilgilendiren konularda iş dünyasının ortak sesi olmak için çalışıyor ve iş dünyasının sorunlarına çok sesli, tarafsız ve yapıcı bakış açısıyla yaklaşıyoruz.

TÜRKONFED olarak, Türkiye’nin dört bir köşesinde faaliyet gösteren 11 bin iş insanını temsilen size şunu belirtmek isterim ki, stratejik ortağı olmaktan memnuniyet duyduğumuz Viyana Ekonomik Forumu gibi iş birliklerinin Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirdiği aşikardır.

Türkiye’nin en büyük ticari ortağı Avrupa Birliği’dir. Bu nedenle AB’deki talep koşulları Türkiye’nin ihracatı üzerinde büyük etki yapıyor. Nitekim AB’deki toparlanmanın henüz arzu edilen seviyede olmamasına karşılık Ocak-Eylül döneminde AB’ye ihracat bir önceki yıla  göre %6,7 oranında artış gösterdi. AB’deki toparlanma sürecinin devam etmesi Türkiye’nin ihracatı üzerinde de olumlu etki yapacak. Ancak IMF öngörülerine göre 2014’de AB’deki büyüme sadece %1,3 olacak.  Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin ise büyüme hızı AB’nin  iki katına ulaşacak. 2014’te dünya ekonomisi ise %3,6 büyüyecek. Bu oran dünya ekonomisinin 2014 yılında 1995-2004 dönemine dönebileceğine işaret ediyor, ancak yine de 2001-2007 ortalamasının altında bir oran.

Durgunluğun yaşandığı küresel ekonominin yeniden toparlanabilmesi adına, bizlere – iş dünyasına - çok iş düşüyor. Risk almak, faaliyet yaratmak ve yeni istihdam kapıları açmak bizim elimizde. Bu da özellikle bölge ülkeleri arasında işbirliği imkanlarının geliştirilmesini her zamankinden daha önemli kılıyor.

Türkiye 3 tarafından denizlerle çevrili bir coğrafyaya sahip. Hem Karadeniz’e kıyısı olup hem de Tuna nehrinin geçtiği ülkelerle ticari ilişkilerimiz olumlu yönde sürüyor. Bu bağlamda Karadeniz ve Tuna Bölgesinin birbirlerine bağlı bir stratejik ilişkiye sahip olduklarını görüyoruz. İki bölge ülkelerinin ortak kümesinin genişliği nedeniyle işbirliği alanları da çeşitlilik gösteriyor.

Küresel kriz sürecinde Türkiye, ekonomisini en yüksek oranda büyüten ülkeler arasına girmeyi başarmıştır. Türk hükümetinin ekonomik reformlarıyla birlikte, bu başarının gerçek kahramanları özel sektör temsilcileri yani biz iş adamlarıdır. Türkiye genç nüfusunun yanında aktif girişimci bir özel sektör kaynağına sahiptir. İçerisinde bulunduğumuz coğrafyadaki gelişmeler dikkate alındığında, özellikle orta doğudaki yeni iş imkanları ve büyüyen pazar, Avrupalı dostlarımızla ilişkilerimizi daha da yakınlaşmamız gerektiğine işaret etmektedir. Avrupalı KOBİ’lerle Türk KOBİ’lerinin ortak yatırım, dış ticaret ve üçüncü ülkelere ticaret konusunda hızlı davranması Viyana Ekonomik Forumu üyesi ülkelerin ekonomilerine de olumlu  yönde  katkı  sağlayacaktır.  Bu  çerçevede  Türkiye’nin  her  bölgesinde  örgütlenmiş

 

federasyonları ve dernekleri aracılığıyla TÜRKONFED bu iş birliğinin köprüsü olmaya hazırdır.

 

Bu işbirliklerinin gerçekleştirilebilmesi adına bazı kilit noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum.

·         Finansal krizden dersler çıkarılmalı ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması adına bölgesel işbirliklerinin katkısı vurgulanmalıdır.

·         Küresel rekabeti ve ekonomik cazibeyi artırmak için piyasa ekonomisi reformları desteklenmelidir.

·         Türk iş dünyası temsilcilerinin Avrupa’ya gerçekleştirecekleri seyahatlerdeki vize zorlukları aramızdaki ticaretin önündeki en önemli engellerden birini oluşturmaktadır.

·         Girişimcilere yönelik yatırım politikaları desteklenmeli ve sınır dışı sermaye akışı kolaylaştırılmalıdır. Bu çerçevede Avrupalı iş adamlarının hükümetleri nezdinde girişimlerde bulunmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz. Bu sorunun temelden çözümü elbette Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği ile sağlanabilecektir. Bu çerçevede Avrupalı iş adamları dostlarımızdan lobi desteği beklediğimizi de hatırlatmak isterim.

·         Bölge ülkeleri arasında yatırım, trend ve faaliyetler hakkında bilgi sağlanacak bir veri tabanının oluşturulması sağlanmalıdır.

·         Sürdürülebilir ekonominin ve doğrudan yabancı yatırımların sağlanması adına özelleştirme süreci desteklenmelidir.

Küresel krizler tüm ekonomiler ve her ulusal ekonomi içindeki tüm şirketler için olumsuzdur. Ancak KOBİ’ler üzerindeki olumsuz etkisi daha fazladır. Benzeri biçimde, uluslararası işbirliklerinden yararlanmak tüm şirketler için iyidir. Ama KOBİ’ler çoğunlukla bu işbirliklerine erişebilecek olanaklardan yoksundur. Bu nedenle bölgesel işbirliği, özellikle KOBİ’ler açısından önemlidir. TÜRKONFED’in de üye yapısının ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluştuğunu vurgulamak isterim. Türkiye’de işletmelerin %99’unu oluşturan KOBİ’lerin  sayısı  3  milyondan  fazladır. KOBİ’ler Türkiye’de ihracatın  %60,  ithalatın   ise

%40’ını gerçekleştirmektedir. Avrupa Birliği’nde de bu oran aynı; KOBİ’ler Avrupa’da işletmelerin %99’unu oluşturuyor. Dolayısıyla KOBİ’leri desteklemek hem Türkiye hem de Avrupa açısından işbirliklerinin önünü açacak bir eylemdir. Bu nedenle KOBİ’lerimiz dış ticarete yönlendirmeli, Ar-Ge, İnovasyon ve teknoloji üretimleri desteklenmelidir.

Sözlerime son verirken, bölgesel işbirliklerinin güçlenmesini ve karşılıklı yatırımların devam etmesini diliyorum. Bu işbirliklerinin kalkınmaya itici bir güç olacağını unutmamalıyız. Bu çerçevede “Bölgesel İşbirlikleri: Tuna Öngörüleri” temalı bu toplantının tüm katılımcılar için işbirliklerine bir başlangıç olmasını temenni ediyorum.

Beni dinlediğiniz için teşekkür eder, saygılar sunarım.

Paylaş: