Süleyman Onatça'nın “Geleceğin Lider Kadınları, Ulusal Genç Kadın Girişimciliği Zirvesi Konuşması

Süleyman Onatça'nın  “Geleceğin Lider Kadınları, Ulusal Genç Kadın Girişimciliği Zirvesi Konuşması

Değerli Başkan, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Hepinizi şahsım ve TÜRKONFED adına saygıyla selamlıyorum.

Federasyonumuzun en aktif üye dernekleri arasında gösterdiğim Adana İş Kadınları Derneği’nin bu önemli etkinliğinde yer almaktan çok mutluyum. Mavi renkli nüfus cüzdanım ve tüzüklerinden dolayı beni üye kabul etmeseler de, kendimi bu derneğin doğal üyesi saydığımın bilinmesini istiyorum. Dolayısıyla ev sahibi olduğumu düşünüyor, bu etkinlik nedeniyle başta kent dışından gelen ve şu an burada olan herkese ‘Hoş geldiniz’ diyorum.

Değerli arkadaşlar,

İş hayatına başladığım ilk günden itibaren üç kelimeyi lügatımdan çıkardım. Biri ‘imkansız’…

Diğeri ‘keşke’…

Sonuncusunun ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? Lügatımdan çıkardığım bu kelime “İşadamları…”

Beni tanıyanlar bilirler… 90’lı yıllardan beri iş dünyası sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak yer alıyorum. Katıldığım her toplantıda, yazdığım her yazıda hep ‘iş insanları’ demeyi tercih ettim, ediyorum. Çünkü ben iş yapanın da, işverenin de cinsiyeti olmadığını düşünüyorum. O yüzden yaklaşık 25 yıldır ‘iş insanları’ tabirinin yerleşmesi için çaba gösteriyorum.

Türkiye, birçok alanda mesafe kat etti. Ancak bulunduğumuz konumun  bize yakıştığını hiçbir zaman söyleyemedik. Kaynaklarımız, coğrafi konumumuz, iklimimiz, kültürümüz, tarihimiz, genç nüfusumuz, cesaretimiz, hoşgörümüz bizi dünyanın en gelişmiş ülkesi yapamadı.

İtiraf edelim. Toplum olarak hep yarım kaldık. Ne ekonomide, ne siyasette, ne sosyal yaşamda kadınlarımızla yeterince kol kola yürüyemedik.

O yüzden büyüme rakamlarımız mutlu etmedi. O yüzden gelişmiş ülkeler ligine terfi edemedik.

Çünkü dünyayla rekabette diğer yarımız yoktu. Mücadeleyi kadınlarımızla birlikte yapamadık.

Onların eli değmediği için belki de bereketi kaçırdık.

Uzun zamandır bu rakamları tekrarlıyoruz. Somut adımlar atılana kadar da tekrarlayacağız.

Türkiye’de 22 milyon çalışanın 7 milyonu kadın… Parlamentomuzun kadın milletvekili oranı yüzde 14.2… 26 bakanlı kabinemizin sadece bir üyesi kadın… 81 valimizin sadece biri, 103 rektörümüzün 5’i… 2 bin 924 belediye başkanının 26’sı kadın… Özellikle yaşam kalitemizin yükselmesini, ekonomimizin büyümesini sağlayacak kadın girişimciliği oranımızın  yüzde 6,5’lerde kalması düşündürücüdür.

Ne bu rakamları tekrar tekrar verip moral bozmaya, ne de Ulu Önder Atatürk’ün gelişmiş ülkelerden daha önce Türk kadınına seçme seçilme hakkı vermesi gururuna sığınmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Bu rakamlara baktığımızda herkes gibi bizler de Türkiye’nin kadın-erkek eşitliği ile ilgili yeni bir hamleye ihtiyacı bulunduğunu düşünüyoruz. Örneğin bu çerçevede Başbakanımızın açıkladığı demokrasi paketinde  eş başkanlık sisteminin gündeme gelmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. TÜRKONFED olarak eş başkanlardan birinin kadın partililer arasından seçilmesini önemsiyor ve öneriyoruz.

Kadınlarımızın siyasete, ekonomiye, toplumsal hayata eşit katılımlarını sağlayacak sözler değil, artık rasyonel adımlar beklediğimizin bilinmesini istiyoruz. Kadınların işgücüne katılım oranındaki yükseliş trendinin güçlenerek devam etmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla öncelikli olarak Avrupa Birliği mevzuatıyla Türkiye koşullarına paralellik sağlanarak kadın ve erkeklerin iş ve aile yaşamını uyumlaştıracak önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemler arasında abartılı sürelerde olmayan doğum izinlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gelişmiş ekonomiye sahip Almanya’da bile 14 haftalık doğum izni, bizde 16 haftadan 18’e çıkarmak anneye verilecek bir imtiyazdan öte kadın istihdamını sekteye uğratacak bir adım olabilir. Kreş, çocuk, yaşlı, hasta bakımevlerinin yaygınlaştırılması, kadın ve erkekler için kısmi zamanlı, evden çalışma, çağrı üzerine çalışma gibi yasal  dayanakları olan modellerin geliştirilmesi ve bu modellerin uygulanmasının önündeki sıkıntıların giderilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede mevcut kadın istihdamının yapısına baktığımızda eğitimli kadın oranının yüksekliği bir başka gerçeği de gözler önüne sermektedir. Eğitimin niceliği ve niteliğini yükseltici adımlara hız vermenin özellikle kız çocuklarının eğitim seviyesini yükseltmenin de kadın istihdamını artıracak en önemli politikalardan biri olduğunu da göz ardı etmememiz gerekmektedir.

2014 yerel seçim sürecinde Türkiye’deki birçok STK’nın oluşturduğu Haklı Kadın Platformu’nun ‘Kadın aday adaylarının seçilebilecekleri şekilde listelere yerleştirilmesi, kota ilkesinin yanı sıra fermuar sistemi uygulanması’ ile ilgili yaptığı çağrıya imza koyduğumuzu da hatırlatmakta yarar görüyorum.

TÜRKONFED olarak kadın-erkek eşitliği konusunda üzerimize düşen  sorumluluğu uzun yıllardır yerine getirmek için çabalıyoruz. 2007 yılında hazırladığımız “İş Dünyasında Kadın” raporunda kadınların işgücüne katılımındaki sorunları ele aldık. Bu sorunların çözümü için kız çocuklarının eğitimi, mesleki formasyon almalarının sağlanması ve kadın istihdamını artırmak için gerekli hukuki düzenlenmelerin  yapılması gerektiğini dile getirdik.

Ardından düzenlediğimiz sempozyum, toplantı ve zirvelerde bu konuyu işlemeyi ve gündemde tutmayı sürdürdük ve sürdüreceğiz. Bu çerçevede “İş Dünyasında Kadın" raporumuzu güncel verilerle revize ederek kamuoyuyla en kısa zamanda paylaşmayı planladığımızın da müjdesini vermek istiyorum.

Değerli konuklar,

Böylesine güzel bir etkinlikte bir araya gelmemizi sağlayan Adana İş Kadınları Derneği Başkanı Elif Doğan Türkmen ve yönetimini hatta her bir üyesini gönülden kutluyorum. Buradaki bilgi paylaşımlarımızın ülkemizin gelişimine şimdiden önemli katkılar sağladığını düşünüyor, beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Paylaş: