TÜRKONFED YÖNETİM KURULU BİLDİRİSİ

TÜRKONFED YÖNETİM KURULU BİLDİRİSİ

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 2008 yılının ikinci Başkanlar Konseyi toplantısını gerçekleştirdiği Çorum’da, güncel siyasi ve ekonomik durumu tartıştı ve “siyasetteki mevcut çatışmaların ülke yönetimini kilitlediği, toplumda kamplaşma yarattığı, ekonominin acil sorunlarının ertelenmesine neden olduğu” değerlendirmesinde bulundu. TÜRKONFED aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verdi

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 2008 yılının ikinci Başkanlar Konseyi toplantısını gerçekleştirdiği Çorum’da, güncel siyasi ve ekonomik durumu tartıştı ve “siyasetteki mevcut çatışmaların ülke yönetimini kilitlediği, toplumda kamplaşma yarattığı, ekonominin acil sorunlarının ertelenmesine neden olduğu” değerlendirmesinde bulundu. TÜRKONFED aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verdi:

 

1)              Mevcut çatışmalardan ülkeyi daha fazla yıpratmadan çıkmak zorundayız. Demokrasilerde “Kuvvetler Ayrımı”, iktidar, muhalefet gibi kavramlar, bu kavramları temsil eden kurumlar birbirleriyle sürekli kıyasıya çatışsınlar diye değil, birbirlerini bütünleyerek hep birlikte demokratik zemini oluştursunlar diye vardır. Çatışmalar, ülke yönetiminde kilitlenme, toplumda kamplaşma yaratmakta, ekonominin acil sorunlarının ertelenmesine neden olmaktadır. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Türkiye bu süreçten hem demokrasiye olan inancı zedelemeden, hem de kurumlarını yıpratmadan çıkmak zorundadır.

 

2)             Ülkemizin kapsamlı bir Anayasa değişikliğine ihtiyacı vardır. TÜRKONFED ülkenin daha gelişmiş bir demokrasiye ve çağdaş bir toplumsal yapı  doğrultusunda değişime ihtiyacı olduğunu her zaman savunmuştur. Ancak bunun en geniş biçimde mutabakat sağlanmadan yapılması ciddi çatışmalara yol açmaktadır. Bizim gördüğümüz çıkış yolu, bir yandan mevcut yasaların  gereklerini saygıyla karşılamak, hukukun üstünlüğünü ve yargının saygınlığını her şeyin üzerinde tutmak, bir yandan da kapsamlı bir Anayasa değişikliği yapmaktır.

 

Bizim kapsamlı Anayasa değişikliğinden anladığımız, mevcut sorunlara geçici çözüm arama anlayışı içinde belli maddeleri elden geçirmek değildir. Demokrasimizi çağdaşlaştıran, hukukumuzu demokratikleştiren; kuvvetler ayrımına dayalı, laik, demokratik, çağdaş hukuk devleti anlayışını ortaya koyan ve bireysel özgürlükleri geliştiren kapsamlı bir mutabakat sağlamaktır. Ancak bu yolla sistemi yıpratan, toplumu tüketen, siyaseti kilitleyen tartışmaları yapıcı bir zemine yönlendirebiliriz.

 

3)              Yeni bir büyüme modeli benimsenmeli ve ekonomi politikalarımız acilen güncellenmelidir. Ekonomide dış ve iç kaynaklı riskler her geçen gün artıyor. Uluslararası mali sektörde izlenen krizin gelişmiş ülkelerde reel sektöre yansıması ve dünyadaki büyümeyi olumsuz etkilemesi kesinleşti. Petrol, hammadde, emtia ve temel gıda fiyatlarındaki artış, güçlü bir küresel enflasyon riski yaratıyor. Türkiye’de de, büyümenin yavaşlayacağı, işsizliğin artacağı, enflasyonun çift hanelerde seyredeceği, cari açığın yükselmeye devam edeceği öngörülebiliyor. Ekonominin değişen koşullara hazırlıklı hale getirilmesi, büyüme yeniden hızlandırılırken enflasyonla mücadelenin kuvvetlendirilmesi için, daha fazla istihdam ve daha fazla katma değer yaratmaya dayalı, yeni bir büyüme modeli benimsenmeli ve ekonomik programımız buna göre acilen güncellenmelidir.

Paylaş: