TÜRKONFED 13. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi Sonuç Bildirisi

TÜRKONFED 13. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi Sonuç Bildirisi

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), İstanbul, Silivri’de gerçekleştirdiği “KOBİ’lerde Finansmana Erişim” temalı zirvede, Türkiye’nin genel ekonomik ve siyasi durumunu değerlendirdi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu, yapılan değerlendirmelerle ilgili olarak şu hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verdi:

2009, büyük küresel krizin tüm kuvvetiyle hüküm sürdüğü bir yıldı. Küreselleşmenin ulaşmış olduğu düzey, Türkiye’nin de bu krizden diğer ülkeler gibi etkilenmesine yol açtı. Bu yıl Türkiye’nin siyasi gelişimi açısından da önemliydi. Ekonomik ve siyasi sorunların birbirinin içine bu denli geçmiş olduğunu gördüğümüz nadir tarihi dönemeçlerden biriydi. Türkiye bu süreçte içte ve dışta önemli açılımlar başlattı. Bu önemli süreci başarıyla yönetmek, ekonomik ve siyasi olarak istikrar, huzur ve refah içinde bir ülke olmak için yapılması gereken ödevlerimiz çoktur.

Ekonomik açıdan;

1.       Krizden çıkış süreci iyi yönetilmelidir.

Son verilerin uyandırdığı beklentilerin hayal kırıklığına dönüşmemesi, krizden çıkışın kuvvetli ve kalıcı bir büyümeye dönüşmesi için, ekonomik konjonktür doğru yönetilmelidir. Aşırı iyimserliğe kapılıp, KOBİ’lerin içinde bulunduğu zor koşulları göz ardı ederek, ekonomik aktiviteyi destekleyen politikalar, örneğin istihdam destekleri ve 5084 sayılı Teşvik Kanunu zamanından önce terk edilmemelidir.

2. Kalıcı ve kuvvetli büyüme için yapısal sorunlar çözülmelidir.

Türkiye’de hala vergi reformu, kayıtdışı ile mücadele, bürokrasinin azaltılması, işgücü ve ürün piyasalarının rekabetçi kılınması gibi birçok temel konuda yapısal sorunlar varlığını korumaktadır. Üretim ve ihracat odaklı reel büyüme yöntemine bir an önce geçilmeli ve bu alanlarda gerekli reformlar vakit geçirilmeden tamamlanmalıdır.

Son dönemlerde tedirgin edici bir eğilime de vurgu yapmak istiyoruz. Her tutumuyla adil olmasını beklediğimiz devlet organlarının kendilerine devrettiğimiz geniş yetkilerini başta vergisel uygulamalar olmak üzere amacının dışında kullanıyor olduğu yönünde giderek artan şikayetler huzursuzluk tohumlarının yeşermesine neden olmaktadır. Bu durum bir an önce engellenmelidir.

3. Geleceğin rekabet yarışının hazırlıklarına bugünden başlanmalıdır.

Küresel krizden sonra zayıf seyredecek dış talep ve yoğunlaşacak olan ülkelerarası rekabet, finansman, pazarlama, ulaştırma, üretim zincirleri, inovasyon merkezleri gibi birçok alanda değişimleri zorunlu kılacaktır. KOBİ’lerin de gerekli değişimleri gerçekleştirebilmesi için, eğitim ve Ar-Ge başta olmak üzere birçok alanda önemli desteklere ihtiyacı vardır. Hükümet şirketlerimizi bu yeni dünyaya hazır  hale  getirecek adımları bugünden başlatmalıdır.

Siyasi açıdan:

1. En geniş uzlaşma tabanı sağlanmalıdır

Türkiye için tarihi önemi olan ancak başarılı olmamasının kritik sonuçlar doğuracağı siyasi açılımlar için ülke çapında mümkün olan en geniş uzlaşma tabanının sağlanması ve bunun iletişiminin doğru yapılması elzemdir. Bu sorumluluk hükümetindir.

2. Yapıcı muhalefet gereklidir

Muhalefetin tarihe karşı sorumluluğunu unutmadan daha yapıcı bir üslup kullanması gerekir.

3. Yeni Anayasa’nın bir an önce yapılması gereklidir.

Parti kapatmak, Türkiye’yi çağdaş demokratik ilkeler ve evrensel standartlardan uzaklaştırmaktadır. Parti kapatarak, hem sorunu çözmüyor, hem de bugün bastırdığımız sıkıntıların yarın daha güçlenerek ortaya çıkmalarına yol açıyoruz. Bu konuda asıl sorumluluk, mevcut kanunlara göre karar vermesi gereken Anayasa Mahkemesi’nin değil, çağdaş kanun yapması gereken yasama organınındır. Hukukun sağlıklı işleyebilmesi ve hukuki yapıların siyasi karar almakla suçlanmalarına mahal verilmemesi için, hazırlanacak olan yeni Anayasa’da ve bağlı yasalardaki gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bunun yanı sıra, siyasi partilerin de toplumsal hassasiyetler konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir.

Türkiye’nin içinde bulunduğu kritik sürecin sağlıklı ve huzurlu bir biçimde aşılabilmesi için hükümet, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarına kadar toplumun tüm kesimlerine çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Ekonomik krizin de tetiklemiş olduğu siyasi krizler geri dönüp yine ekonomiyi olumsuz etkilemektedir. Bu kısır döngünün kırılması gerekmektedir. Bu konuda kaybedecek zaman kalmamıştır.

1 milyon kişiye istihdam sağlayan, 200 milyar dolarlık iş hacmi gerçekleştiren ve on bin iş insanını temsil eden bağımsız bir kuruluş olarak, TÜRKONFED yukarda anılan konuların sonuna kadar takipçisi olacak ve üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmek için tüm gücüyle çalışacaktır.

Paylaş: