''TÜRKİYE’DE BÖLGESEL FARKLAR VE POLİTİKALAR'' RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

''TÜRKİYE’DE BÖLGESEL FARKLAR VE POLİTİKALAR'' RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

Sayın Müsteşarım, Sayın TÜSİAD Başkanı Değerli konuklar,

Değerli basın mensupları

 

TÜRKONFED Yönetim Kurulu adına hepinizi saygı ile selamlarım.

 

 

Cumhuriyet’in kurulduğu ilk günden bu yana Türkiye’nin gündeminin başındaki konulardan biri, bölgesel farklılıkların azaltılması olmuştur. Ne var ki, bu konuda bugüne kadar istenilen gelişmenin kaydedildiğini söylemek mümkün değildir. Gerek işsizlik oranları arasındaki farklar, gerekse gelir seviyeleri arasındaki uçurumlar, geri kalmış ülkeler seviyesindedir ve ülke insanının adalet duygusunu zedeleyecek ölçüdedir. Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz ve telaffuz ederken de gururlandığımız ekonomik büyüme rakamları ancak ve ancak bölgesel farklılıklar ortadan kalkarsa anlamlı olacaktır. Çünkü gelirin dengeli dağılmadığı bir ülkede  iyi işleyen bir ekonomiden söz etmek de mümkün değildir.

 

Bizler TÜRKONFED’in kurulduğu günden başlayarak, dikkatimizi bölgesel kalkınma politikaları üzerinde yoğunlaştırdık. Bunun sonucu olarak da Kalkınma Ajansları konusu öncelikli takip alanlarımızdan biri oldu. Bu salonda bulunan bürokratlarımız, üyelerimiz ve basın mensupları hatırlayacaktır, Kalkınma Ajansları yasasının hazırlanması öncesinde ve sonrasında görüş ve önerilerimizi sistemli olarak tüm mercilere ilettik.

 

Kalkınma Ajansları tüm batı ülkelerinde son 30 yıldır yerel ve bölgesel potansiyellerin en iyi biçimde ortaya çıkarılmasını sağlayacak çok önemli yapı taşları olmuşlardır. Doğru biçimde uygulamaya geçirildiği takdirde, ülkemizde de yerel aktörlerle işbirliği içinde yapılacak yerel kalkınma planları, başta istihdamın artırılması, gelir dağılımının iyileştirilmesi ve bölgelerarası eşitsizliklerin giderilmesi olmak üzere, ekonomik ve sosyal göstergelerin  dengeli biçimde gelişmesine büyük katkıda bulunacaktır.

 

Ancak yasanın hazırlanışı sırasında yaptığımız eleştirilerde de dile getirdiğimiz gibi, yasada tanımlanan Kalkınma Ajansları son derece merkezi bir zihniyetle yapılandırılmışlardır. Ajanslar bugün bu nitelikleriyle Türkiye’de görmeye çok alışık olduğumuz statükocu yapılar olma tehlikesiyle karşı karşıyalar. Dolayısıyla kendimizi tekrarlamak pahasına da olsa, şunu söylemekten vazgeçmeyeceğiz: Kalkınma Ajansları’nın yönetim kurullarında yerel iş insanlarının ağırlığının olmamasını, gönüllü ve bağımsız sivil iş dünyası örgütlerine yer ayrılmamış olmasını, büyük bir yapısal hata olarak değerlendiriyoruz. Daha ilk uygulamalarda sorun kendini göstermiş ve başarıdan uzak örnekler oluşmuştur. Örneğin Çukurova’da ilk başta yapılan çeşitli yanlış uygulama ve atamalar sonucunda, aylardır ne bir Genel Sekreter atanmış ne de Kalkınma Kurulu oluşturulabilmiştir. Yine geçen yıl faaliyete geçtiği söylenen İzmir Kalkınma Ajansı’nın başarılı bir çalışma yaptığını duymadık. Yani iki bölgemize dinamizm getirmesi planlanan, zaman ve para harcanmış oluşumlar atıl durumda beklemektedir. Türkiye’nin ekonomik gelişmesini hızlandırmak için bir saniyeyi bile

 

kaybetmeye tahammülü yokken, büyük ümitlerle kurgulanmış Kalkınma Ajansları’nın durumu üzüntü vericidir.

 

Değerli konuklar,

 

Yönetimleri tümüyle kamu ya da yarı resmi kamu kurumu niteliğinde olan yapılar, dünyada denenmiş ve başarıya ulaşmış Kalkınma Ajansları modellerine taban tabana zıttır. Başarılı Kalkınma Ajansları, kamu destekli ve kamu tarafından denetlenir olmakla birlikte tamamen özel sektör zihniyetiyle yönetilen modellerdir. Umarız bu yanlıştan bir an önce dönülür.

 

Bundan bir müddet önce de Sayın Başbakanımız GAP Eylem Planı’nı açıklarken, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, İstanbul, Erzurum, Konya, Samsun ve Van bölgelerimizdeki Kalkınma Ajansları’nın bu yıl içinde kurulup faaliyete geçeceğini söyledi.

 

Hiç olmazsa bu ajansların uygulamaya geçirilmesi sırasında, eleştirilerimizin dikkate alınmasını canı gönülden temenni ederiz.

 

Çünkü GAP, doğru uygulamalar yapıldığı, vaat edilen eylemler gerçekleştirildiği ve gereksiz zaman yitirilmediği takdirde ülke ekonomimizin neredeyse can damarı olacak projelerden biridir.

 

Biz de TÜRKONFED olarak GAP Eylem Planı’nın sekteye uğramadan ve doğru biçimde gerçekleştirilmesi için kendimizi konunun takipçisi olarak ilan ettik. Bölgedeki etkin federasyonumuz DOGÜNSİFED uygulamaları detaylı olarak takip ederken, bizler de merkezde makro ölçekte takibimizi yapacağız. Hedefimiz sadece GAP’ın değil, Doğu Anadolu Projesi ve Doğu Karadeniz Projesi’nin de hayata geçirilmesinin yakın takipçisi olmaktır. Türkiye’nin en büyük gönüllü sivil toplum kuruluşu olarak, tabii her şeyden önce vatandaşlar olarak, bunları yapmak bizim hakkımız olduğu kadar görevimiz de aynı zamanda….

 

Değerli arkadaşlarım,

 

TÜRKONFED olarak Türkiye’de bölgesel farklılığı açığa çıkaracağını ve bölgesel kalkınmaya yardımcı olacağını düşündüğümüz birçok çalışma yürüttük bugüne değin. Bunların başında da Karşılaştırmalı Sektör Analizi, Sorunların ve Göreli Üstünlüklerin Tespiti çalışması geliyor. Bu çalışma, bünyemizdeki federasyon bölgelerindeki iş insanlarının katılımıyla, o bölgenin sektörel üstünlüğünü belirlemeye yönelik olarak yürütüldü ve altı bölgede tamamlandı. Bu çalışma sırasında kendimizi sadece mevcut durumun tespiti ile sınırlamadık. Bölgedeki sektörlerin birbirleriyle karşılaştırılmaları sonunda, bölgenin geleceğinin tasarlanmasına ışık tutacak veriler de bu çalışmanın kapsamı içinde yer aldı. Bu çalışmamız, eğer Kalkınma Ajansları içinde yeterince rol oynamamıza izin verilirse, ajanslara da ışık tutacak niteliktedir.

 

Çok yakında Anadolu’nun nabzını tutacak bir başka çalışmaya daha gireceğiz. Bütün bunları yaparken temel amacımız bölge ekonomisinin aktörlerinin yaklaşımlarını öne çıkarmak, bölgesel kalkınma konusunda yapılacak tartışma, araştırma ve proje çalışmalarına bir zemin oluşturmak. Bölgelerarası farklılıkların giderilmesi için mevcut durumun sağlıklı olarak tespit edilmesi, sorunların doğru saptanması, sağlıklı çözüm önerilerinin önerilmesi gibi konularda, konunun birinci derecede tarafı olan bir sivil toplum kuruluşu olarak üstümüze düşeni yaptığımız kanısındayız. Daha da fazlasını yapmaya devam edeceğiz.

 

 

Birazdan hep birlikte “Türkiye’de Bölgesel Farklar ve Politikalar” çalışmasını dinleyeceğiz. Sabancı Üniversitesi’nin değerli öğretim üyelerinden Alpay Filiztekin  tarafından hazırlanan bu çalışma, bölgesel kalkınma kuramları, politika önermeleri, Türkiye’de bölgesel farklar, Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde bölgesel kalkınma politikaları konularını kapsıyor. Bizler böyle yetkin akademik çalışmalara özel bir önem atfediyoruz çünkü takipçisi olduğumuzu söylediğimiz konularda bizleri donanımlı kılıyor.

 

Hepinize verimli bir toplantı diler, saygılarımı sunarım.

Paylaş: